Karımın Orospulukta Zirveye Çıkışı! (Ersin 37 Y., İstanbul)
Ben karımın amını havluyla sildikten sonra karım
yavaşça sendeleyerek kalktı. Yatak odasına doğru
bacaklarını iki yana aça aça yürürken, gençlere, "Daha sikecek misiniz?"
dedi. Mete, "Ben eve gideyim abla!" dedi. Karımın
profesyonel orospulukta ikinci müşterileri Mete ve Mahir'di. Mete bilmeden
de olsa karımın bakire götünü ilk siken olmuştu. Her ne kadar
sprey jel kullanmış olsa bile yarım saate yakın siktiği
için karımın göt deliği epeyce genişlemişti. Gençlerle
gecelik sabaha kadar anlaşmış olmamıza rağmen karım yorgunluktan
halsiz kalıp yatağımıza yatıp uyuklamaya
başlamıştı bile. Mete göt sikme zevkini karım üzerinde
yeterince tatmin etmiş olmalı ki sabaha kadar beklemeden evine gitti.
Mete gidince, Mahir bana, "Abi ben bu saatte eve gidemem,
kalabilir miyim?" dedi. Saat gece 2 idi. Ben de, "Zaten sabaha kadar
ödeme yaptınız, kalabilirsin, geç yatak odasına!" dedim. Mahir,
"Sikmek için değil abi, sadece yatıp uyumak için!" dedi ve
gidip yatak odamıza karımın yanına yattı. Karım çoktan
uyumuştu. İkisi de çıplaktı, ben de soyunup karımın
diğer tarafına yattım. Işığı kapatıp
gece lambasını açtım.
Sikim halen zonkluyordu, herkes zevklenmişti, ben hariç. Sabah karıma
sorsam hayatta siktirmezdi bana. Hazır uyurken, sprey jeli alıp karımın
amını yağladım. Mahir de beni izliyordu. Sonra karımı
yan yatırıp arkadan amına girdim. Karım hiç anlamadı
bile. Ben karımın amını sikerken Mahir de dayanamadı,
karımın memelerini yalayıp, emmeye başladı. Meme
uçları emilmekten şişmiş kızarmıştı. O
heyecanla bir dakika olmadan boşalacak gibi olunca hemen çıktım
amından. Ben çıkınca bu sefer Mahir karımın
arkasını kendine çevirip amına geçirdi ve sikmeye
başladı. Mahir çok sert ve hızlı sikiyordu. "Yavaş,
boşalacaksın!" dedim. "Haklısın abi, sıra
sende!" deyip durdu.
Bu sefer yine ben karımın arkasını kendime çevirdim.
Mete'nin karımı götünden sikmesi aklımda kalmıştı. Fırsattan istifade ben de
karımın götünü sikeyim dedim. Göt deliğini jelledim. Sikimi soktum
ve çok kolay girdi karımın yalama olmuş götüne. Ama karım
uyandı o arada. Baktı ben sikiyorum götünü, "Ne yapıyorsun
sen?" dedi. Mahir benden önce cevap verdi, "Abla iki kişi sabaha kadar sikeceğiz
diye para ödedik, Mete'nin yerine Ersan abi sikiyor işte!" dedi. Karım
yorgunluktan itiraz edecek durumda değildi, "Tamam ya!" dedi. Mahir
benden yana olduğu için, "Çak!" dedim, çak yaptık.
Gençler haklıymış, karımın götü
muazzamdı, seneler önce yapsaymışım keşke diye iç
geçirdim. Bütün gücümle aynı Mete'nin siktiği gibi kökleye kökleye
sikerek götünün içine boşaldım karımın. Sikim küçülüp karımın
götünden çıktığında, Mahir, "Ora mundar oldu!"
deyip hızlıca karımı sırt üstü yatırıp amına
soktu yarağını. Karım artık (Ayy!) filan demiyordu,
gözlerini bazen açıyor, bazen kapıyordu. "Boşal içime!"
dedi kısık sesle. Mahir zaten zor tutuyordu kendini, hemen dölledi
karımın amını. Kimsenin banyo yapmaya mecali yoktu, o halde
üçümüz de uyuduk...
Uyandığımda sabah 8 olmuştu. Karım kalkamadı,
Mahir'i ben yolcu ettim, çok teşekkür etti, ben de, "Yine bekleriz!"
dedim. Mahir'i gönderdikten sonra hazırlanıp işe gittim. Gün
boyu telefonla aradım ama karım açmadı. Mecbur Burcu ablayı
aradım, "Gidip bir bakar mısın?" diye. Burcu abla bir
saat sonra aradı, "İyi, birşeyi yok. İyice götveren
yapmışsınız kızı. Ayıp, sen de götten
sikmişsin. Salatalık losyonu yaptım, götüne sürüyoruz,
ağrısı var, oturamıyor. Gelirken çiçek filan al, sana çok
kızgın!" dedi.
İşten dönerken karıma çiçek aldım. Eve girdiğimde
evde kimse yoktu, ben de Hasan abilere geçtim. Baktım bizim çocuk, karım,
Hasan abi, karısı Burcu abla hepsi oradalar. Karım salonda
kanepede yatıyordu, Hasan abi yanında oturuyordu. Hasan abi bana
kızarak, "Hadi onlar müşteri olduğu için Nalancığımın
götünü sikmişler, sen nasıl bir şerefsizsin, karından
istifade edip götünü sikersin ulan?" dedi. "Abi çok tahrik olmuştum ve hayatımda ilk kez
karımın götünü siktim!" diye kendimi savundum.
Biz konuşurken fark ettim ki, karım, Hasan abinin o herzaman
sardığı pis kokulu garip sigaradan nefes çekiyordu. Zaten
gözleri de hafif kayıyordu, etkisindeydi o dumanlı sigaranın.
Oğlumuzu Burcu ablanın yanından alıp bizim eve gittim, karım
Hasan abilerde kaldı, o gece orda yattı...
Sabah olunca işe gidecekken karım geldi. Güçlükle yürüyordu
ve poposunun üstüne oturamıyordu. Hasan abi daha önce doğum kontrol
için yolladığı doktordan randevu almış, ona
gidecekmişiz. İş yerimi arayıp mazeret söyledim ve doktora
gittik. Doktor muayene edince, "Çok yoğun anal ödem olmuş
içeride, bu durum kaslarınız için uygun değil, tıp
açısından anal seksi tavsiye etmiyoruz. Yine de Hasan beyle
konuştum, illa yapacaksanız başlamadan bunları
kullanın!" dedi, reçete yazdı. Ayrıca regl dönemlerini
ertelemek için de ilaç yazdı. "Neden regl olmasın?" diye
sorunca doktora, "İlişki kısıtlaması olmasın
diye!" dedi. Anladım ki Hasan abi zaten doktora karımı
orospu olarak çalıştırdığımızı
söylemiş. Doktordan çıkıp ilaçları alarak karımı
eve bırakıp işe gittim.
Akşam döndüğümde karım yine Hasan abilerdeydi. İyice
toparlanmış düzelmişti ve üzerinde tek parça kolsuz, kıs
dar etekli kırmızı elbise vardı. Sutyensiz giydiği
için meme hatları ve meme uçları çok belirgindi. Yüzünde
ağır makyaj vardı. Çok sexy görünüyordu, kafası da iyiydi,
yine Hasan abinin sigarasından içiyordu. "Geçmiş olsun aşkım!"
dedim. Karım cevap vermedi. Burcu abla da, "Sana kızgın. Bu
aralar üstüne gitme!" dedi. Ben de, "Aşkım çok
şık olmuşsun!" dedim. Karım yine cevap vermedi. Hasan
abi ise, "Oğlum sana süslenmedi herhalde, gece iş var. İyi
bir iş adamı geliyor, Nalan'ı evden alacak!" dedi.
"Abi hani karım müşterilerle sadece bizim evde
sikişecekti?" dedim. Hasan abi de, "Bu adam önemli adam. Adı
Hüseyin, bu alemde çok tanınır, çok varlıklıdır,
piyasaya yeni düşen orospuların tadına mutlaka bakar!"
dedi, sonra da karıma, "Nalancığım, bu adamı
memnun edersen çok siker, çok para verir, iki yıl kadar kapatması
olan kadınlar oldu!" dedi. Karım da, "Sen hiç merak etme
abiciğim. Umarım başarılı olurum da dediğin gibi
beni de sahiplenir, elimiz para görür!" dedi.
Aslında iyi de para kazanmıştık karımın
iki günlük sikilişinden, ama kıyafetler, harcamalar, kuaförler,
doktorlar, ilaçlar derken çok büyük harcıyorduk...
Akşam saat 8 gibi kapı çaldı. Hasan abi bana, "Git
kapıya bak!" dedi. Gittim kapıyı açtım. Takım
elbiseli bir adamdı gelen. Adama, "Hüseyin bey içeri buyurun!"
dedim. Meğer adam şoförmüş, Hüseyin bey aşağıda arabadaymış.
Karım hemen şöförle beraber evden çıktı. Pencereden
baktım, şöför karımın kapısını açıp
arabaya bindirdi. Otoparkta bizim kapıcı da vardı,
şaşkınlıkla izliyordu. Yukarı bakınca
kapıcı beni gördü pencerede, daha bir şaşırdı
tabii. Ben de çok rahatsız oldum, karımı bedenini sergileyen o
kıyafetle evden bir yabancı alıp gitmişti.
Bizim çocuk, "Annem nereye gidiyor?" diye sordu. Burcu abla
da, "Annen işe girdi oğlum, gel bizim odada oynayalım!"
deyip oğlumu aldı odaya geçtiler. Hasan abi ve Burcu ablanın
çocuğu olmadığı için çok düşkünlerdi bizim oğlana.
Hem karımı sermaye yapmışlardı, hem de çocuğumuzu
sahipleniyorlardı.
Ben de salona Hasan abinin yanına geçtim. Yine bana rakı
koydu, tavla oynadık, çok keyifliydi Hasan abi. Gece 12'ye kadar oturduk. İkimiz
de uyuklamak üzereyken kapı çaldı. Açtım, gelen karımdı.
Şaşırdık Hasan abiyle. "Ne oldu?" deyince, karım
anlattı. Yemeğe gitmişler, Hüseyin beyin ihracat
yaptığı şirketin yabancı Avrupalı adamlar
varmış. Hüseyin bey asistanım diye tanıtmış
karımı. Yemekten sonra boğazda bir teknede açılmadan oturup
hep beraber sohbet etmişler. Sonra da eve bırakmış karımı.
"Sikmedi mi?" diye sordum karıma. "Yok, herkes
senin gibi fırsatçı mı? Hüseyin bey çok düzgün insan!"
dedi. Hasan abi gülerek, "Siker siker merak etmeyin!" dedi. Karım
çantasından bir tomar dolar çıkartıp verdi Hasan abiye ve "Ödemesini
de yaptı! On gün yurt dışındaymış, gelince
arayacakmış abi!" dedi. Hepimiz buna çok sevindik...
Sonraki on gün internet ilanlarından Burcu ablanın karım
için bulduğu müşterilerin bizim evde karımla alem
yapmalarıyla geçti. Haftada iki gün derken, tüm hafta, hergün Pazar
günleri bile karım sikişiyordu. Gecelik 1.000 dolara anlaşılan da
oluyordu, o gün iş yoksa 500 dolara da müşteri kabul ediyordu Hasan
abi. Gündüz gelmek isteyen olursa da hayır demiyordu. 10 gün boyunca
aşağı yukarı 20 kişi karımın her yerini
sikip her deliğine döllerini akıttılar. Sikişmediği
anlarda da Hasan abinin dumanlı sigarasından çekiyordu. Çok para
geliyordu, Hasan abi çoğunu alıp masraflara harcıyordu, ama bize
de epey birşey kalıyordu. Otobüs çalıştırmak oldukça
kazançlı hale gelmişti. Hatta oğlan okul çağına
geldiği için özel okula yazdıralım demişti Hasan abi.
Daha önce karımın müşterilerinden olan Berkecan'ın
babasının özel okulu vardı. Ona da sorduk, indirim için, ama
babası kabul etmemiş, "Orospu çocuklarını okula
alamayız!" demiş. Karım buna çok üzülmüştü. Hasan abi
de, "Madem okul olmadı, o zaman bir araba alalım!" deyip karıma
yeni senetler imzalattı. Artık işler içinden
çıkılmaz hale gelmişti. Bütün planlar hep karımın
orospuluktan kazancı üzerine kuruluydu.
Karımla bunu bir yerde bitirmek için konuşmaya çalışıyordum,
ama hep kafası iyiydi, çok alışmıştı Hasan abinin
dumanlı sigarasına. Düzgünce konuşamıyorduk, zaten
artık aynı yatakta yatmıyorduk. Yatağında
şişmanı, zayıfı, kıllısı,
parlağı, eliti, krosu, hep başkaları oluyor,
amını götünü ağzını sikiyorlardı...
Bir akşam Hüseyin bey aradı, yurt dışından
gelmiş. Hemen karımın tüm randevuları iptal edildi. Hüseyin
bey için, ağda, kuaför, tırnak bakımları yapıldı karıma.
Yeşil ipek uzun etekli çok şık bir elbise giydi. İçinde
fantazi iç çamaşırları, jartiyeri vardı. Dışardan
bakınca asla kimse orospu demezdi.
Hüseyin bey iyice araştırmış bizi, aile
yapımızı incelemiş. Beni de çağırttı karımla
beraber. Buluşma gecesi yine kapı çaldı, şöför
gelmişti. Karımla beraber aşağı inerken Hasan abi,
bana, "Bol şans, akıllı ol Ersin!" dedi. Apartmandan
çıkınca otoparka kadar yürürken karımın elini tutmak
istedim, ama itti beni. Kapıcı yine otoparktaydı, bana
bakıp pis pis sırıttı. Gıcık oldum tabii.
Arabaya binince karım arkaya Hüseyin beyin yanına oturdu, ben
de öne şöförün yanına geçtim. Hüseyin beyle tanıştık. Kumral,
Avrupai görünüşlü, benim gibi kısa boylu, ama oldukça
yapılı, 50 yaşlarında, çok kendine güveni belli, çok
varlıklı bir adamdı. Yolda uzun uzun konuştuk, daha
doğrusu hep Hüseyin bey bizimle ilgili sorular sordu. Kaç yıllık
evliyiz, nereliyiz, çocuğumuz kaç yaşında, ne iş
yapıyoruz, mutlu muyuz vesaire veraire.
Ben sorularını cevaplarken arabayı kullanan şöför
Mahmut gülümsüyordu. Şöför Mahmut takım elbiseli, kocaman, iri
yarı bir adamdı. Şöför ve yakın korumasıydı
anladığım kadarıyla Hüseyin beyin. Hüseyin bey, karımın
bu işe aşağı yukarı 3-4 hafta önce
başladığını duyunca, "Güzel, yeni
sayılır!" dedi. Yol oldukça uzun sürdü, Polonezköy'e
gidiyormuşuz.
Konuşmamız bitince, Hüseyin bey, "Nalancığım
yakın zamana kadar evinin kadını, çocuğunun annesiyken,
artık fahişe olmuş!" dedi. Karım
kıkırdadı. Gülünecek ne var diye düşündüm, arkaya
doğru başımı çevirince, Hüseyin bey fermuarını
açmış, sikini çıkarıp karımın eline vermiş, karım
da sıvazlıyordu. Benim döndüğümü görünce Hüseyin bey, karımın
başını tutup sikine doğru bastırdı ve
karımın ağzına verdi. "Ben çok takdir ediyorum sizin
gibi aileleri. Namusunuzun, şerefinizin olmaması çok hoşuma
gidiyor. Özellikle ailesine sahip çıkamayacak kadar onursuz koca olman da
çok güzel!" dedi. Bunları çok rahat söylüyordu, karım da
ağzındaki siki emiyordu, arada siki ağzından
çıkartıp Hüseyin beyin taşaklarını yalıyordu.
Kıpkırmızı olmuştum, hiçbir şey diyemedim.
Neyseki yol bitti de Polonezköy'de lüks bir restauranata geldik. Hüseyin bey karımı
alıp içeri girdi, ben de şöför Mahmut'la aynı restaurantın
yanındaki kafeteryaya geçtim. Mahmut bana Hüseyin beyden bahsetti.
"Hüseyin bey çok eli açık, çok iyi kalpli bir insandır,
aslında başınıza talih kuşu kondu. Kadınlara
merakı var, ama hepimizin var zaten, öyle değil mi? Sözlerinden
alınma, hakaret etmek için söylemiyor, gerçekleri söylüyor, ki daha iyi
anlayın, daha iyi fark edin durumu diye, sonuçta karını
satıyorsun, öyle düşün!" dedi. "Evet, haklısın!"
dedim. "Hep sizin gibi aileleri tercih eder, aile kadını
orospuları sever. Karına orospu diyorum diye alınmıyorsun
değil mi?" dedi. Cevap veremedim. Mahmut devam etti. "Zaten başka
müşteri aramazsınız, Hüseyin bey hem kendi, hem de
arkadaşlarıyla yeterli gelir size. Sağolsun beni de düşünür,
alınma, ben de sikerim karıcığını!" dedi. "Olsun,
tabii!" dedim isteksizce...
Gece yarısına kadar vakit geçince sordum Mahmut'a, "Ne oldu
acaba?" diye. Meğer restaurantın üzeri otelmiş, çoktan
Hüseyin bey karımı sikmeye başlamış bile. Gece saat 1 gibi,
Hüseyin bey ve karım elele çıktılar. Karım çok neşeli
kahkahalar atıyordu, gözleri kaymıştı yine. Mahmut da karımı
işaret edip, "Ooo, özel sigaradan içmiş!" dedi. Karım
eskiden böyle şeylere çok karşıydı, ama bizim Hasan abi
yüzünden alışmıştı.
Mahmut'la kafeteryadan kalkıp onlardan önce otoparka geçtik, arabanın
kapılarını açtık bekledik. Az sonra onlar da otoparka geldiler. Hüseyin
bey Mahmut'a karımı işaret edip, "Al bir tadına bak!"
deyip arabaya oturdu. Mahmut da, "Başüstüne!" deyip karımı
otoparkın karanlık bir köşesine doğru çekti. Beni de yanına
çağırıp karımı bana doğru çevirdi. Karımın
ellerini benim omzuma koydurup arkasına geçti, eteğini yukarı
kaldırdı. O an farkettim, karımın altında külodu
yoktu. Mahmut dev gibi olduğu için yarrağı da büyüktü, yarrağını
çıkardığı gibi hızla karımın amına sapladı.
Karım ses çıkartmadı, ama zorlandı ki, bana doğru öne atıldı.
Mahmut iki eliyle karımın belinden sıkıca tutup sikmeye
başladı. Karım hafif hafif ileri geri sallanırken gülmeye
başladı. Mahmut, "Komik mi, amına koduğumun orospusu?"
deyip bütün gücüyle kökleye kökleye sikmeye başladı karımı.
Böyle yaklaşık on dakika kadar siktikten sonra, "Ohhh!"
diyerek karımın amının içine boşaldı. Karım
doğrulup sendeleyerek arabaya doğru yöneldi, bacakları
arasından Mahmut'un dölleri akıyordu...
Dönüş yolunda Hüseyin bey ve karım arabanın arka
koltuğunda uyudular. Uzun bir yoldan sonra bizi evimize
bıraktılar. Evde karım kendini yatağa attığı gibi
hemen uyudu. Ben ise Hüseyin beyin bol parasından Hasan abiye para
kaptırmadan nasıl faydalanırız diye saatlerce düşünerek
zar zor uyuyabildim.
(Ersin)
(1) Mutlu Son / Happy Ending!
(2) Madalyalar Bana Takıldı!
(3) Camoka!
(4) Karımın Orospu Oluşu!
(5) Beş Yıldızlı Orospu!
(6) Götveren Karım!
(7) Karımın Orospulukta Zirveye Çıkışı!
✔
(8) Mutsuz Son / Kerhane Orospusu Karım!
18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir.
18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak
kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!
ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.
Powered by w3.css
Copyright ©
All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: