Fantastik Seks Hikayeleri

Karımı Uçakta Siktim!


Karımı Uçakta Siktim! (Sedat 35 Y., İzmir)

Bungalowda Elif ve Taner'le yaşadıklarımızdan sonra seks hayatımız beklemediğim kadar değişti. Karım artık her şeye çok daha açık ve istekliydi. Fantazilerini açıkça söylemeye ve gerçekleştirmek için adım da atmaya başlamıştı...

Kışa doğru karıma sürpriz yapıp Paris'e bir seyahat ayarladım. Çocukları anneme bırakacağımız için biraz içi burulsa da hep gitmek istediği Paris'i ve oradaki kuzenini göreceği için çok sevinmiş ve heyecanlanmıştı. Havaalanına gidip gece seferini yapacak olan uçaktaki yerimiz aldık. Uçaktaki 2-4-2 koltuk sıralamasında biz ikili koltukta yan yana oturuyorduk. Uçağın motorlarının hafif uğultusu kabini doldururken karım ile yan yana oturmuş Paris'e doğru yol alıyorduk. Uçak yüksekliğe ulaştıktan sonra yemek servisinde ikişer kadeh şarap içtik ve hafif çakır keyif olarak yolculuğa devam ettik. Işıklar kapanınca birer kadeh daha şarap söyledik.

Kadehlerimizi yudumlayıp pencereden bulutların dansını izlerken karımın elinin yavaşça bacağıma kaydığını hissettim. Parmakları pantolonumun kumaşı üzerinde nazikçe gezinirken karıma baktım. Gözlerinde muzip bir ışıltı vardı, bu sadece ikimizin bildiği bir oyunun başlangıcıydı. "Aşkım?" diye fısıldadım, sesimde hem uyarı hem de davetkar bir ton vardı. Karım kıkırdayarak başını omzuma yaslayınca saçlarının kokusu burnuma doldu. Karım, "Sıkıldım. Biraz eğlenelim mi?" dedi, sesi ipeksi bir baştan çıkarıcılıkla doluydu.

Hostes koltuklarımızın yanından geçerken bize battaniye uzattı ve gülümseyerek, "Soğuk olabilir!" dedi. Karım battaniyeyi alarak teşekkür etti ve ikimizi örtecek şekilde üzerimize yaydı. Artık etrafımızdaki yolcuların gözlerinden uzak, kendi küçük dünyamızdaydık. Battaniyenin altında karımın eli daha cesurca hareket etmeye başladı. Parmakları bacağımın iç kısmında yavaşça yukarı kayıyor, her dokunuşunda içimde bir kıvılcım çakıyordu.

Ben de elimi karımın dizine koydum, eteğinin kenarından tenine dokundum. Teninin sıcaklığı parmaklarımı yakıyordu. Karım koltuğunda hafifçe kıpırdandı, bacağını benimkine daha çok sürtmeye başladı. "şşş!" dedim, ama sesimdeki heyecan belliydi. Battaniye hareketlerimizi gizliyordu, sadece uyuyan bir çift gibiydik. Etrafıma bakındığımda uçağın karanlığında kimse bize bakmıyordu ve fart edilmemiştik. Karımın parmakları fermuarımın kenarına ulaştı, elini hafifçe bastırdı. Sikimin sertleşmeye başladığını hissedebiliyordum, karımın dokunuşu beni deli ediyordu. Ben de elimi eteğinin altına kaydırdım ve külotunun kenarına dokundum. Amının ıslaklığını hissedebiliyordum.

Karım gözlerini kapatarak dudaklarını ısırdı ve nefes nefese, "Durma!" diye fısıldadı. Parmaklarım külotunun üstünden klitorisine baskı yapmaya başladı. Acele etmeden yavaş dairesel hareketlerle okşuyordum. Karımın nefesi hızlandı ve battaniyenin altında bacaklarını hafifçe araladı. Sonra da fermuarımı yavaşça açıp elini boxer'ımın içine soktu ve sikimi avuçladı. Parmakları yavaşça yukarı aşağı kayarken sikimin başını nazikçe sıktı. O anda içimde bir ateş patladı, gözlerimi kapatarak kendimi tuttum.

Ben de karımın külotunu yana sıyırdım ve parmağımı ıslak amına soktum. Karım hafif bir inilti kaçırdı, ama hemen kendini toparladı. Diğer parmaklarım amının kıvrımlarında gezinirken karım da sikimi daha sıkı okşamaya başladı. Her hareketi ritmik ve ustacaydı. Başparmağı sikimin ucunda daireler çizerken diğer parmakları sikimin gövdesini sıkıyordu. Uçağın hafif türbülansı hareketlerimizi daha da heyecanlı kılıyordu. Battaniye bir sır perdesi gibi bizi gizliyordu, ama nabızlarımız deli gibi atıyordu. Karımın nefesi kulağıma değerken, "Daha fazlasını istiyorum!" diye fısıldadı. İki parmağımı birden amına soktum klitorisini başparmağımla ovuştururken.

Battaniyenin altına gömülmüş karım başını omzuma yasladı. Sikimi okşayan eli hızlandı, sikimin damarlarını hissederek her santimini keşfediyordu. Bu oyun dakikalarca sürdü. Karımın amı parmaklarımın etrafında kasılıyor, ıslaklığı elime bulaşıyordu. O da sikimi öyle ustaca okşuyordu ki, boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Heyecan adrenalinle karışmıştı.

Sonunda karımın gözleri açıldı ve sesi titreyerek, "Tuvalete!" diye fısıldadı. Şaşkınlıkla cevap vermeden sadece başımı sallayabildim. Önümdeki kabartıyı saklayarak önce ben kalktım, koridorda sakin bir şekilde yürüyerek tuvalete doğru ilerledim. Birkaç saniye sonra karım da peşimden geldi, eteği hafifçe sallanarak, yüzünde masum bir ifadeyle. Ama o masumiyet sadece bir maskeydi.

Tuvaletin kapısını açtım, içeri girdim ve kilitlemeden karımı beklemeye başladım. Umarım fark edilmeyiz diye düşünürken karım içeri girdi. Dar alana ikimiz birden zor sığmıştık, ama bu yakınlık sadece heyecanı artırıyordu. Kapıyı kilitler kilitlemez karımın dudakları benimkilere yapıştı. Öpücüğü vahşi ve tutkuluydu. Ellerim beline kaydı, karımı kendime çekerken sırtını soğuk metal duvara yasladım. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu, dilim ağzının içinden dönüp çıktıktan sonra dudaklarımız ayrıldığında ikimiz de soluk soluğaydık.

Karıma, "çok sabırsızsın!" dedim gülerek, ama sesimdeki titreme duygularımı ele veriyordu. Karım gözlerimin içine bakarak, "Sen de öyle!" diye fısıldadı ve elleri tişörtümün altına gitti. Göğsümde gezinen ellerinin sıcaklığını hissediyordum. Ben de karımın elbisesinin askılarını omuzlarından aşağı kaydırdım, teni loş ışıkta porselen gibi parlıyordu. Göğsüne doğru eğildim, dudaklarım tenine değdiğinde titrediğini hissettim. Karımın elleri pantolonumun kemerine uzandı, yavaş ama kararlı hareketlerle kemerimi çözdü. Kalbim göğsümde çıldırmış gibi atıyordu, karımın da nefesi hızlanmış, yüzü kızarmıştı.

Karıma, "Burada ses yapmamalıyız!" dedim, ama sesimdeki tutku sözlerimi inandırıcılıktan uzaklaştırıyordu. Karım şeytani bir gülümsemeyle, "O zaman sessiz ol!" dedi ve beni kendine çekti. Dar alanda birbirimize sarılmış, tenlerimiz birbirine değdikçe elektrik akımı gibi bir his tüm bedenimi sarıyordu. Karımın parmakları sırtımda geziniyor, tırnakları hafifçe tenime batıyordu.

Karımı kucaklayıp lavabonun kenarına oturttum, eteğini yukarı sıyırdım. Bacakları belime dolanırken dudaklarımız tekrar buluştu, bu kez daha derin, daha yoğun bir öpücükle. Her hareketimizde dar alanın kısıtlamaları bile daha fazla tutku katıyordu. Dudaklarım boynuna kaydı, tenini yalarken karımın inlemelerini bastırmaya çalışıyordum. Ellerim göğüslerine ulaştı, sutyenini yukarı sıyırdım ve sertleşmiş uçlarını parmaklarımın arasında sıktım. Karım başını geriye attı, "Ahh!" diye inledi, sesi tuvaltin metal duvarlarında yankılandı. "Şşş!" dedim, ama kendim de dayanamıyordum.

Dudaklarım göğüslerine indi, birini ağzıma alarak emmeye başladım, dilim uçlarında daireler çizerken, diğer elim külotunu yana sıyırdı. Parmaklarım ıslak amına dokundu, klitorisini nazikçe ovuştururken karımın bacakları titredi. Karım da fermuarımı indirip sikimi dışarı çıkardı ve eline aldı. Parmakları sikimin sert gövdesinde yavaşça kayarken, sikimin başını nazikçe sıktı. "Ne kadar sert!" diye fısıldadı, gözleri arzuyla parlıyordu.

Ben de iki parmağımı amına soktum. İki parmakla ritmik bir şekilde girip çıkarken karımın nefesi kesildi. "Daha hızlı!" diye yalvardı, kendi eli de sikimde hızlandı. Dar alanda bedenlerimiz birbirine yapışmış, her hareketimizde duvarlara çarpıyorduk. Dayanamayarak karımı lavabodan indirdim, arkasını döndürdüm ve önümde domalmasını sağladım. Eteğini yukarı sıyırdım, götü loş ışıkta parlıyordu. Kırmızı dantelli külotunu yana sıyırdım ve sikimi götünün yanakları arasında biraz gezdirdikten sonra yavaşça elimle bastırarak aşağıda indirdim ve amının girişini bulunca için yavaşça içine girdim. Amının sıcaklığı ve ıslaklığı beni deli ediyordu.

Karım karşıdaki aynaya yaslandı, gözlerimiz aynada buluştu. Başta yavaş yavaş sikiyordum. Her sokuşumda inlemeleri yükseliyor, "Daha sert!" diye fısıldıyordu. Belinden kavrayıp ritmimi hızlandırdım. Her köklememde bedenlerimiz çarpıyor, karım çığlık atmamak için ağzını kapatmak zorunda kalıyordu. Seri bir şekilde önümde domalmış karımı sikerken karım bir elini aşağı kaydırdı ve klitorisini okşamaya başladı. Parmakları kendi zevkini artırırken amı da sikimi daha sıkı sarıyordu. "çok iyi..." diye inledi, sesi nefes nefese, "Ohhh aşkımmm, Sik beni... Ohhh!" Sözleri içimdeki ateşi daha da körükledi. Her hareketimde götünün yanakları dalgalanıyor, aynada yansıyan görüntü beni hipnotize ediyordu.

Derken karımın parmakları klitorisinde hızlandı, diğer eli aynaya tutunurken, "Daha hızlı!" diye yalvardı. Sikim son hızda amına girip çıktıkça sırıl sıklam olmuş sikimin ucundan yere am suyu damlıyor, karım gözleri kapalı bir şekilde önümde kıvranıyordu. Uçağın hafif türbülansı her sarsıntıda bedenlerimizi daha da yakınlaştırıyor, hareketlerimizi daha kaotik, daha vahşi kılıyordu.

Eğilip ensesini, omzunu öperken karım da kafasını çevirerek dudaklarıma yapıştı. Öpüşürken amına ger girişimde karım ağzımın içine inliyordu. Sikişmemiz hızlanınca karımın inlemeleri artık kontrol edilemez hale geldi, öpüşmeyi bırakıp, "Ahh, evet!" diye fısıldadı, sesi titreyerek. Belini daha sıkı kavradım, tırnaklarım teninde kırmızı izler bırakırken sikimi olabildiğince derine soktum. Karımın bedeni titremeye başladı, amı sikimi öyle sıkı sardı ki, zevkten başım döndü. Karım, "Geliyorum!" diye inledi. Orgazm dalgaları bedenini sarsarken, aynada gözleri kapandı, dudakları aralandı, yüzü zevkle çarpılmıştı. Amının kasılmaları, sikimi adeta esir aldı, her nabız atışı beni de uçuruma yaklaştırıdı ve ben de dayanamayarak içine titreyerek boşaldım.

Döllerim amının içinde yavaşça yayılırken karımın titreyen bedeni halen aynaya yaslıydı. Karımı kendime döndürdüm, nefes nefese birbirimize sarıldık. Karımın alnına bir öpücük kondurdum, saçlarını düzelttim, ama ellerim halen teninde geziniyordu, sanki ona doyamıyordum. Karım, "Seni seviyorum!" diye fısıldadı. "Ben de seni!" dedim. O an bu dar alanda, dünyanın geri kalanından tamamen izole olmuş gibiydik, sadece ikimiz ve kalplerimizin deli gibi atışı vardı...

Sabahın ilk ışıklarıyla Paris'e vardığımızda karımın gözlerindeki heyecan uçaktaki ateşli anlarımızla birleşince içimde yeniden bir kıvılcım çaktı. Havaalanından taksiyle şehrin kalbindeki, taş sokaklarla çevrili küçük bir butik otele doğru yola çıktık. Otel, Seine nehrine birkaç adım mesafede, eski bir binanın içinde romantik bir yerdi. Karım odaya girer girmez balkona koştu. Paris'in ışıklı silüeti karşısında, "Bu bir rüya olmalı!" diye fısıldadı. Karıma arkasından sarılıp boynuna bir öpücük kondurdum ve gülümseyerek, "Rüya daha yeni başlıyor!" dedim...

Günümüz Paris'in sokaklarında geçti. Notre-Dame'ın görkemli kulelerini gezdik, Louvre'da Mona Lisa'nın esrarengiz gülüşüne hayran kaldık, Montmartre'ın dar sokaklarında el ele yürüdük. Karım her köşe başında durup fotoğraf çekerken, ben onun neşesine ve enerjisine hayran kalıyordum. Gün batarken bir kafede oturup kahve içtik.

Akşam, Seine nehri kenarında, mum ışıklarıyla aydınlatılmış küçük bir restorana gittik. Masamız nehrin sakin sularına bakıyordu. Garson şarap kadehlerini doldurdu. Karımla kadeh tokuşturduk, karım, "Bize!" dedi, gülümseyerek. Kırmızı şarabın sıcaklığı boğazımızdan inerken, sohbetimiz önce tatlı anılara, sonra yavaş yavaş daha derin, daha samimi konulara kaydı. İkinci şişeyi açtırdığımızda ikimiz de çakırkeyif olmuştuk. Karımın kahkahaları masada yankılanıyor, elimi tutarken parmakları tenimde geziniyordu.

Yemekten sonra, tatlı bir sarhoşlukla otelimize doğru yürüdük. Odamızın loş ışıkları ve yumuşak yatağın davetkar görüntüsü içimizdeki ateşi yeniden alevlendirdi. Karım küçük valizini alıp banyoya girdi. Ben yatağa uzandım, gömleğimi çıkarıp rahatlamaya çalışırken içimde bir beklenti büyüyordu. Karım banyodan çıktığında kalbim bir an durdu. Ben karımı üzerinde sadece sexy iç çamaşırlarıyla gelecek beklerken karım banyoda kıyafet değiştirmişti. Mavi bir mini etek, göğüslerini saran dar bir ceket giymiş, boynuna ipek bir şal bağlamış ve saçlarını topuz yapmıştı. Çoraplarının dantelli kenarları, bacaklarını daha da uzun gösteriyordu.

Kıyafeti adeta bir hostes kostümüne benziyordu, ki karım, "Uçuşa hazır mısın?" diye sordu, sesi ipeksi bir baştan çıkarıcılıkla doluydu. Gözlerimi ondan alamıyordum. Yatağın kenarına yaklaştı, boynundaki şalı alıp, şeytani bir gülümsemeyle, "Kollarını yana aç!" dedi. İtaat ettim. Ellerimi yatağın başucundaki demirlere bağlarken ipeğin serin dokusu tenime değdi. Karım yatağın ayakucunda durdu ve yavaşça dans etmeye başladı. Vücudu ritmik bir şekilde kıvrılıyor, elleri bedeninde geziniyor, ceketinin düğmelerini tek tek açarken ben de her hareketini takip ediyordum. Eteği her dönüşünde biraz daha yukarı kayıyor, çoraplarının kenarlarını ve teninin pürüzsüzlüğünü ortaya çıkarıyordu.

Ellerim bağlı olduğu için ona dokunamamak çıldırmama yetiyordu. Karım yatağa yaklaştı, dizlerinin üzerine çökerek yavaşça pantolonumun kemerini çözdü. Fermuarımı indirirken gözleri benimkilerle kilitlenmiş, o muzip ışıltı beni tamamen teslim almıştı. Sikimi dışarı çıkardığında sertliği karşısında dudaklarında bir gülümseme belirdi ve "Bakalım ne kadar dayanabileceksin?" diye fısıldadı. Dilini sikimin ucunda yavaşça gezdirmeye başladı. Dilinin sikimde sıcak ve ıslak dokunuşu bedenimde bir elektrik dalgası gibi yayıldı.

Yavaşça sikimi ağzına aldı, dudakları sikimin gövdesinde kayarken dilinin her hareketi beni daha da delirtiyordu. Başını ritmik bir şekilde hareket ettiriyor, bir an derinlere iniyor, bir an sadece ucunu emiyordu. Ellerim bağlı olduğu için kendimi ona bırakmıştım. Her yalaması, her emişi aldığım zevki kat kat artırıyordu.

Karımın ağzı sikimi tamamen sararken bir elini taşaklarıma kaydırdı, nazikçe okşuyor, diğer eliyle gövdesini sıkıca tutuyordu. Gözlerim yarı kapanmış, nefesim hızlanmıştı, ağzının sıcaklığı ve ritmik hareketleri beni uçuruma sürüklüyordu. "Aşkım!" diye inledim, sesim titrek. Karım ise sadece gülümsedi ve temposunu artırdı. Dudakları sikimin her santimini keşfederken dilinin ucu damarlarıma baskı yapıyordu. Zevk dalgaları bedenimi sardı ve dayanamayp, "Geliyorum!" dedim, ama karım durmadı. Sikimi ağzından çıkarmadan son bir derin emişle beni boşalttı. Rahatlama tüm bedenimi sarsarken karımın dudakları halen sikimdeydi. Döllerim ağzına yayılırken kafasını kaldırdı. Ağzından taşanları eliyle silerken inanılmaz sexy gözüküyordu.

Nefes nefese yatmakta olduğum yatağa yığıldım. Karım yavaşça doğruldu, dudaklarında halen o şeytani gülümseme vardı. Valizinden bir şal daha çıkardı ve "şimdi sıra gözlerinde!" dedi, sesi hem tatlı hem de vahşi idi. Gözlerimi bağlayınca karanlık duyularımı keskinleştirdi. Karımın lavanta kokusu, teninin sıcaklığı, nefesinin sesi, karanlık her şeyi daha yoğun hissettiriyordu. Sikim yeni boşaldığı için henüz sertleşmemişti, ama karımın bu oyunu uzatmak istediği belliydi. "Seni yeniden canlandıracağım!" diye fısıldadı, sesinde hem alaycı hem de baştan çıkarıcı bir ton vardı.

Parmakları göğsümde yavaşça gezinmeye başladı. Tırnakları tenime hafifçe batarken her dokunuşu bedenimde bir titreme yaratıyordu. Dudakları boynuma yaklaştı, sıcak nefesi kulak mememe değdiğinde tüylerim diken diken oldu. "Rahatla sevgilim!" diye mırıldandı. Dudakları boynumun hassas noktalarında geziniyordu. Yavaşça göğsüme kaydı, her öpücüğü tenimde küçük ateşler yakıyordu. Dilini göğüs uçlarımda gezdirdi, hafifçe ısırırken bu küçük acı zevkle karışarak içimi titretiyordu. "Bunu hisset!" dedi ipeksi sesiyle. Elleri karnımda dolaşıyordu. Sıcak ve ıslak öpücükleri sikimin çevresinde gezinirken yeniden bir kıpırtı hissettim. "Hadi, uyan bakalım!" diye fısıldadı gülerek, parmakları sikimin gövdesinde nazikçe dolaşırken.

Sonra yukarı kaydı, dudakları benimkilerle buluştu. Öpücükleri önce yumuşak ve keşfediciydi, dudaklarımız birbirine değiyor, nefeslerimiz karışıyordu. "Seni böyle öpmeye doyamıyorum!" dedi, sesi arzudan çatallanmıştı. Öpücük derinleşti, dillerimiz birbirine dolandı. Aç, tutkulu, neredeyse vahşi bir şekilde öpüşüyorduk. Dakikalarca dudak dudağa kaldık. Elleri saçlarımda, tırnakları başımı nazikçe kaşıyordu. "Senin tadın Paris'ten bile güzel!" diye fısıldadı. Öpüşmemiz bedenimi yeniden canlandırıyordu. Sikim, karımın teninin sürtünmesi ve dudaklarının ateşiyle yavaş yavaş sertleşmeye başladı.

Karım sikimin yeniden kalktığını hissedince dudaklarını benimkilerden ayırdı. "İşte bu!" dedi, sesinde zafer kazanmış bir ton vardı. Yatağın gıcırtısını duydum ve külotunu çıkardığını hissettim. Bacakları bacaklarımın iki yanına yerleşti. Islak amı sikime sürtünürken sıcaklığı tenimi yakıyordu. "Beni hisset!" diye fısıldadı ve yavaşça sikimin üzerine oturdu. Amının sıkılığı sikimi tamamen sardı. Gözlerim bağlı olduğu için her his kat kat yoğunlaşmıştı.

Karım ritmik bir şekilde hareket ettirmeye başladı, önce yavaş, adeta bir dans gibi, sonra giderek hızlanarak. "Böyle mi istiyorsun?" diye sordu, sesi nefes nefese. Her inişinde sikimi daha derine alıyordu. Her inişinde ben de belimi kaldırarak sikimin tamamını sokuyordum. Karımın inlemeleri odanın loş sessizliğini dolduruyordu. Ellerim ve gözlerim bağlı olduğu için kontrol tamamen karımdaydı.

Birden, "Dur, başka bir şeyler deneyeceğiz!" dedi, sesinde muzip bir heyecan vardı. Sikimden kalktı, sırtını bana döndü ve tekrar sikimin üzerine oturdu. Bu kez götünün dolgunluğu tam önümdeydi, gözlerim bağlı olsa da karımın hareketlerini hayal edebiliyordum. Amı sikimi yeniden sardı, bu pozisyonda her hareketi daha derin ve daha yoğundu. Götü ritmik bir şekilde inip kalkarken, "Ohhh aşkım sik beni!" diye fısıldadı. Ben de, "Seni böyle istiyorum!" dedim, sesim zevkle titriyordu. Karım bir elini klitorisine kaydırdı, kendi zevkini artırırken diğer eliyle yataktan destek alıyordu. Ben de, "Hadi, daha hızlı!" diye yalvardım. Ritmi hızlandı.

Götü vahşi bir dansla hızla inip kalkarken, "Aşkım sikin çok güzel, çıldırıyorum!" diye inledi, bedeni titremeye başladı. Uçurumun kenarındaydım, ama karım durmadı ve "Biraz daha dayan!" diye fısıldadı boğuk bir sesle. Birkaç saniye sonra tekrar bana döndü. Sikimin üzerine otururken yüzünü hayal edebiliyordum, gözleri zevkle bulanık, dudakları aralanmıştı kesin. Götünü daha hızlı hareket ettirmeye başladı. Bu kez yüz yüzeydik ve nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Çok güzel, ohhhh!" diye inledi, bir elini göğsüme koyarken, diğer eli klitorisinde geziniyordu.

Karıma, "Aşkım, dayanamıyorum!" dedim, sesimdeki arzu açıkça belliydi. Karım, "Birlikte!" diye fısıldadı ve ritmi hızlandı. Bedeni titremeye başladı ve "Geliyorum!" diye inledi. Amı sikimi sıkıca sararken orgazm dalgalarıyla sarsıldı. Onun zevki beni de uçuruma sürükledi. Ellerim ve gözlerim halen bağlıyken ikinci kez boşaldım, zevk dalgaları bedenimi ele geçirdi...

Karım nefes nefese üstümden indi, gözlerimdeki şalı çözdü. Gözlerimiz buluştuğunda ikimiz de gülümsüyorduk. Karıma, "Paris seni bambaşka yaptı!" dedim, gülerek. Karım dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve "Bu şehir bizim için yaratılmış!" dedi, gözlerinde halen o tanıdık muzip ışıltı vardı. Sonra ellerimi çözdü. Kollarımı ona doladım ve yatağa uzandık. Birbirimize sarılmış halde Paris'in gece sessizliğinde tenlerimizin sıcaklığıyla uykuya daldık...

(Sedat)

Karımı Sinemada Siktim! (1)

Karımı Balkonda Siktim! (2)

Karımı Barın Deposunda Siktim! (3)

Karımı Misafirin Yanında Siktim! (4)

Karımın Sikilişine Engel Olmadım! (5)

Karımı Uçakta Siktim! (6)

Karım Paris'te Kabuklu Yedi! (7)


Scroll To Top

Seks Hikayeni Yolla

Fantastik Seks Hikayeleri

18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir. 18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!

ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.

Powered by w3.css Copyright © All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: