Fantastik Seks Hikayeleri

Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (4)


Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (4) (Mustafa 32 Y., Kastamonu)

Önceki akşam konuştuğumuz üzere sabah yatak odamızdan eşyalarımı toplayıp misafir odasına taşıdım. Artık yatak odamız karımla eniştemindi...

Hafta sonu olunca karımla köye ablamın yanına gittik. Servis işi olmadığı için eniştem de köyde ablamın yanındaydı. Karım yine ablama ev işlerinde yardımcı oluyordu. Dördümüz de eniştemin karımı siktiğini biliyorduk, ablam da enişteme bildiğini itiraf etmiş ve artık dördümüz arasında gizlimiz saklımız kalmamıştı. Ancak yemek vakti gelince ablam enişteme göz işareti yapıp, bana döndü ve "Bir konu var!" dedi. Ortam biraz ciddiydi, "Ne oldu abla?" dedim.

Ablam, "Siz evleneli üç sene oldu. Köyde dedikodu başladı, neden çocukları yok diye! Herkes soruyor bana ne zaman 'Hala' olacaksın diye!" dedi. Karımın da yüzü kızarmıştı bu soruya ve "Abla bizde herşey normal, neden olmuyor bilmiyorum!" dedi. Ablam da bana, "Oğlum, köyde adın 'Dölsüz Mustafa' diye çıkmaya başladı. Doktora gidin de hanginizin ne kusuru varsa tedavi olun!" dedi.

Bu konuşma bizi iyice strese sokunca, eniştem, "Ya tamam yeter üzme çocukları, giderler doktora, boşver tamam artık!" dedi. İçeriden bir şişe rakı getirdi, "Şöyle bir keyiflenelim, iki karım da burada!" dedi. Ortam bir anda gevşedi, rahatladık, gülüştük hep beraber. Eniştem rakıları koydu bardaklara, karım mutfaktan meyve ve kuruyemiş getirip servis yaptı. Ablama hamile olduğu için meyvesuyu verdik. Eniştem, "Hadi kadeh kaldıralım, Mustafa'nın şerefine!" dedi.

Öyle deyince karım kahkaha attı, "Yok, şerefine olmasın kocişimin, haysiyetsizliğine olsun!" dedi. Hep beraber bastık kahkahayı. Beni rakı pek çarpmaz, ama eniştem daha ikinci dublede çarpılmaya başladı. Karım mutfağa gidip gelirken eniştem her fırsatta karımın götünü elliyor, memelerini avuçluyor, "Şuna bak, şu güzelliğe bak!" diyordu...

Üçüncü dubleden sonra eniştem iyice zıvanadan çıktı. Telefonundan oyun havası açıp, "Hadi dansöz oynatalım!" dedi ve karıma kalkıp oynamasını söyledi. Karım gerçekten çok güzel oryantal oynar, köyde düğün filan olunca sahnede herkes karıma hayran olur hep. Karım odanın ortasına geçip oynamaya başladı, ama üzerinde köy işi bol eşofmanı ve kazağı olduğu için sexy görünmüyordu. Eniştem, "Böyle olmuyor, git içerden Seval'in kıyafetlerinden seç!" dedi. Ablam da, "Nilgün dolapta çok var, enişten bana almıştı ama artık giyemem bu kiloyla!" dedi.

Karım bana, "Sen de gel beraber seçelim!" dedi, birlikte ablamların odasına gittik, dolapları, çekmeceleri karıştırmaya başladık beraber. İkimiz de çok şaşırdık, ablamın neleri varmış öyle, file çoraplar, şeffaf sutyenler, fantazi gecelikler, jartiyer takımları, kısacık etekler, tanga külotlar falan. Ben biraz utandım, ama karım bayıldı, "Seval abla modern bir kadın!" dedi. Hemen soyunup jartiyer takımı ve file çorapları giydi karım. "Tamam!" dedi. "Ee, sütyen külot giymeyecek misin?" dedim.

"Giymeyeceğim, başkasının külodu giyilmez!" dedi. "Sen bilirsin!" dedim. Üzerine sutyen de giymedi. Üst kısmı tamamen çıplak, sutyensiz memeleri ve altında file çoraplarla salona geri döndüğümüzde, ablam, "Oooo, çok yakışmış kız!" dedi. Eniştem de, "Vaayyy, harika olmuşsun!" dedi. Karım da oryantal müzikle dans ederek eniştemi tahrik etti, arada ablama yaklaşıp dans etti. Ablam bir ara, "Bakayım şunlara!" deyip karımın memelerini avuçladı ve "Ooo taş gibiler, kadın halimle benim bile canım çekti!" dedi. Karımın poposu bembeyaz, selülitsiz, ama dolgun çok güzeldi, ben de çok tahrik olmuştum...

Karım yorulana kadar oryantal dans yaptı, eniştemi çıldırttı. Vakit gece yarısına gelince eniştem ablamla bana, "Siz burada yatarsınız!" deyip karımla birlikte yatak odasına geçtiler. Aslında ben de gidip bakmak istiyordum ne yapıyorlar diye. Ablama söylediğimde, ablam, "Ayıp, öyle şey yapılmaz!" dedi. Mecburen salonda kaldım, ama hiç ses gelmiyordu yatak odasından. Bir süre sonra tuvalete gitme bahanesiyle kalktım. Yatak odasına yaklaşınca kapının açık olduğunu gördüm. Eniştem sırt üstü yatmış, karım eniştemin önünde yatakta çökmüş sikini yalıyordu. Eniştemin siki inikti.

Koridordan biraz izledim. Karım uzun zamandır yalamasına rağmen eniştemin siki sanırım alkolün etkisinden kalkmıyordu. Eniştem de sanki uyukluyor gibiydi, gözleri kapalıydı. Kapıya yaklaştım ve karıma el salladım. Karım bana baktı, sinirli görünüyordu, alnı yüzü terlemişti. Eliyle eniştemin sikini sıvazlarken, (Bundan hayır yok!) der gibi kafasını sağa sola salladı. Bana da komik geldi ve sessizce güldüm. Ama karım kızgındı, bana eliyle (Siktir git!) işareti yaptı. Biraz bozuldum öyle yapmasına ve salona döndüm. Ama güçlü erkek olarak bilinen eniştemin de sikinin kalkmayışı nedense hoşuma gitmişti...

Salonda ablamla köy işlerinden, hayvanlarımızdan, tarladan falan konuşurken karım içeri geldi, eşofmanını ve tişörtünü giyinmişti. Ablam, "Ne oldu kız?" dedi. Karım sinirli bir şekilde, "Evde erkek yok ki, kocan siki kalkmadan sızıp kaldı, götünde pireler uçuşuyor, ben de giyinip geldim!" dedi. Ablam, "O nasıl söz kız, çok ayıp! Ama anlıyorum seni, sen cıvıl cıvıl canlı genç bir kadınsın, doymak istiyorsun. Kardeşim yetersiz, bunu da biliyorum. Ama enişten de 40'ını geçti, sürekli servis çekip yoruluyor, her zaman senin gibi genç kadını doyuramaz!" dedi.

Karımın halen moralinin bozuk olduğunu gören ablam, "Anlaşılan bu gece yarak yemeden moralin düzelmeyecek senin, Mehmet'i arayım mı?" dedi. (Mehmet, eniştemin yeğeni olur). Karım hiç düşünmeden, "Ara abla!" dedi. Ben de, "İyi olur!" dedim. Ablam Mehmet'i aradı, kısa bir hal hatır sorduktan sonra, "Yavrum, askere siftahsız gitme diye Nilgün ablan bu gece sana kıyak yapmak istiyor!" dedi. Biraz konuştular, ablam, "Hı hı, tamam!" deyip kapattı.

Karımla birlikte merakla ablama baktık, ne oldu gibisinden. Ablam da anlattı (Mehmet arkadaşlarıyla kahvede okey oynuyormuş. Evleri müsait değilmiş, ama kahvenin arka kısmında kahveci Bekir abinin yattığı bir oda varmış, kahve zaten birazdan kapanacakmış, Mehmet orayı ayarlamış ve Nilgün abla kahveye gelirse sevinirim dedi) diye. Karım bunları duyunca sevinçle, "Bir dakika bekleyin!" deyip içeri koşarak gitti. Ben de, "Teşekkür ederim ablacığım, eniştemin sayesinde evliliğimiz çok güzel olmuştu, ama işte bugün böyle sıkıntı oldu, ama sayende halloldu!" dedim.

Ablam, "Kuzum, siz evlenmeden önce de söylemiştim, Nilgün seni donunda sallar diye, ama sen çok istemiştin. Yine de iyi kız, seni de mutlu ediyor anladığım kadarıyla!" dedi. "Ablacığım çok mutluyum!" dedim. Ablam, "Aferin, karınla uyumlu olman çok güzel!" dedi.

Az sonra karım yanımıza geldi. Ablamın file çoraplarını giymiş, altına kırmızı diz üstü etek giymiş, üzerine de siyah bir ceket giymişti. Ceketin altında ne gömlek ne de sutyen vardı. Eteğinin altında da külot yoktu. Ablam, "Oooo, çok sexy oldun Nilgüncüğüm!" dedi. Karım da, "Sağol abla, çok teşekkür ederim, sayende!" dedi.

Ablam bizi uğurladı. Karım koluma girdi ve evden çıkıp kahvenin yolunu tuttuk. Kahveye girince ise çok şaşırdık. Biz sadece Mehmet olacak kahvede diye beklerken, Mehmet'in okey oynadığı üç arkadaşı daha vardı. Kahveci Bekir abi de çay ocağında bira açıyordu, ki bizi kapıdan girerken görünce karıma bakıp şaşkınlıktan elindeki açacağı yere düşürdü. Masada oturan gençler de karıma baka kaldılar. Ama olan olmuştu bir kere, karımı o halde görmüşlerdi ve bu dakikadan sonra geri çıkıp gitmek saçma olacaktı.

Mehmet hemen kalkıp yanımıza geldi, "Nilgün abla hoş geldin! Mustafa abi hoş geldin! Size çay mı, bira mı getireyim?" dedi. "Bira olsun!" dedim. Karımla beraber boş bir masaya oturduk, ikimiz de heyecanlıydık ve birbirimze bakıp gülümsedik. Karımın çektiği bu ilgi çok hoştu, "Herkes sana bakıyor aşkım!" dedim. Karım da, "Beğenilmek o kadar güzel ki aşkım, moralim düzeldi. Tek başıma olsam korkarım, utanırım, ama sen yanımdayken kendimi güvende hissediyorum kocacığım. Küçücük bedenin, minicik sikinle, gurursuzluğunla başkası adam değil der sana, ama senin en büyük aygırdan daha kocaman yüreğin var bir tanem, bu yüzden işte seni çok seviyorum!" dedi.

Karımın elini tutup, "Hayatımın aşkısın!" deyip elini öptüm. Ben karımın elini öperken karım da çoktan bacaklarını aralayıp külotsuz amını Mehmet'in okey arkadaşlarına gösteriyordu. Mehmet biraları alıp masamıza geldi ve "Nilgün abla, Seval ablamın dediğine göre bana kıyak yapacakmışsın?" dedi. Karım da, "Yaparım tabii aslanım, sen vatan görevi için gerekirse canını vereceksin, ben sana bir kere vermişim çok mu?" dedi. Mehmet bu sözden aldığı cesaretle karımın bacağına elini attı. Arkadaşlarından hafif bir uğultu çıktı o anda.

Biralarımızdan birkaç yudum içtikten sonra Mehmet karımı elinden tutup kaldırdı, kahveciye, "Bekir abi, senin odaya geçiyoruz!" dedi. Kahveci Bekir abi de, "Oğlum bu gece senin gecen, her yer senin!" dedi. Ben yerimde kaldım. Karımla Mehmet kahvenin arkasına geçerken diğer gençler gülüşüyordu, Mehmet de arkadaşlarına dönüp karımın poposuna çimdik attı. Karım çimdiklenince, "Ayyy!" dedi, ben de gençler gibi güldüm duruma...

Karımla Mehmet arkadaki odaya girdikten birkaç dakika sonra güm güm güm ses gelmeye başladı. Bekir abi odaya bakıp geri geldi ve "Yatağın başı duvara çarpıyor, ses oradan geliyor!" dedi. Ben masamda biramı içiyordum, sikim kazık gibiydi, diğer gençlerin bana bakması çok utandırıyor, aynı zamanda çok tahrik ediyordu. Bekir abi çay ocağından, "Mehmet hırsını atıyor!" dedi bana doğru bağırarak ve "Yani avradını sikiyor!" diye ekledi. Gençler yine gülüştüler...

İçeriden gelen gümbürtü çabuk kesildi, hepimiz anladık ki, sikiş kısa sürmüştü. Biraz bekledik, ama odadan çıkmadılar. Bekir abi gidip kapıdan içeri baktı tekrar, ama onun da yüzü kıpkırmızı olmuştu. Bize doğru dönüp gençlerden birini çağırdı yanına, birşeyler söyledi, o genç de, "Tamam abi!" deyip çıktı gitti kahveden. Bekir abi tekrar içeriyi izlemeye başladı, bir yandan da pantolonun üzerinden sikini okşuyordu...

Kahvede kalan iki genç de benim masama geldi. Biri, "Mustafa abi, biz de askere giderken Nilgün ablaya bir tur binebiliriz değil mi?" dedi. "Saçmalamayın lan!" dedim. Dedim ama çok da tahrik olmuştum bu söze. Aynı genç, "Abi sen zaten dölsüzmüşsün, sonuçta birilerine verecek Nilgün abla, bize versin bari!" dedi. Çocuğumuzun olmaması duyulmuştu tabii köyde.

Biz konuşurken, az önce Bekir abinin yolladığı genç geldi, elinde küçük yuvarlak plastik bir şişe vardı. Şişeyi Bekir abiye verdi. Bekir abi de odaya girince ne olduğunu merak ettim, ben de masadan kalkıp odaya doğru yürüdüm. Odanın kapısına gelince, Mehmet, domalmış olan karımın göt deliğine o şişeden döktüğü yağı sürüyordu. Karım istemiş ki, "Yağlamadan olmaz, acır!" diyordu. Benim de kapıda olduğumu görünce karım, öpücük yapıp, "İzle aşkım, sen izlerken çok daha heyecanlı olacak!" dedi. Bekir abi de bu arada pantolonunu indirmiş, kalkmış sikiyle oynuyordu.

Mehmet, domalmış duran karımın göt deliğini iyice yağladıktan sonra sikini dayayıp yavaşça abandı. Ben de karımı götten hiç sikmemiştim, eniştem de. Ayrıca hayatımda ilk kez karımı sikilirken tam anlamıyla görecektim. Bekir abi heyecanımı fark edip, "Rahat ol, ilk turu Mehmet karının amına atmış, bir de götten siksin iyice rahatlasın çocuk!" dedi.

Artık dayanacak gibi değildim, ben de pantolonumu indirip sikimi çıkarttım. Mehmet karımın götüne sikini sokunca karım çok zorlanmadı, yağ işe yaramıştı demek. Yüzünde zevk alma ifadesi vardı, "Offf, ne güzel! Kaç yıldır götten sikilmiyordum, özlemişim!" diyordu. Mehmet karımı tam domaltamadığı için siki arada sırada karımın götünden çıkıyordu. Karım, "Mehmetciğim tırman üzerime!" dedi. Mehmet, "Peki abla!" deyip doğruldu. Ayakta hafif eğilip tekrar karımın götüne soktu sikini ve "Ohhhh!" deyip oturdu karımın götüne. Siki köküne kadar karımın götünün içindeydi.

Bekir abi sikini sıvazlayarak, Mehmet'e, "Ulan, eşşek siker gibi oldu, pompalasana oğlum!" dedi. Mehmet de, "Nilgün abla... Nilgün ablaaaa..." diye diye pompalarken birden titremeye başladı, hemen çıkardı sikini karımın götünden, sırtına boşalmaya başladı. Karım, "Aaa, hemen mi? İkinci postan olduğu için biraz dayanırsın sanmıştım Mehmetciğim!" dedi. Bekir abi belinde duran çay ocağı havlusunu çıkartıp karımın sırtındaki Mehmet'in döllerini sildi. İçimden, (Ulan Bekir abi o bezle bardakları kuruluyorsun!) dedim.

Bekir abi karımın sırtını temizledikten sonra, karıma, "Nilgün, benim yarrağımı ye bakalım, beğenecek misin?" dedi. Karım başını çevirip bana kararsız baktığında ben sikimi sıvazlıyordum ki, "Şerefsiz seni, karını sikmeleri hoşuna gidiyor değil mi, gavat!" dedi. "Evet, çok hoşuma gidiyor aşkım!" dedim. Gerçekten böyle bir heyecan, böyle bir zevk hayatımda almamıştım. Bekir abi, "Oyyyy nasıl konuşma o öyle!" deyip karımı tutup güzelce domalttı, Mehmetin açmış olduğu göt deliğine bir seferde soktu yarağını.

Bekir abinin siki hemen girdi karımın götüne. Mehmet de bu arada sikini temizlemiş, "Ben bittim, size iyi eğlenceler, teşekkür ederim Nilgün abla!" deyip giyinmeye başladı. Bekir abi ise bütün gücüyle karımın belinden elleriyle kendine çekip en sert şekilde kökleyerek sertçe götünü sikiyordu. Karım, "Ohhhh, kökle Bekir abi, götüm ne zamandır böyle yarrak görmüyordu, ohhhh, sert sert kökle!" dedikçe, Bekir abi de, "Amına kodumun orospusu seni, sen neymişsin!" diyerek keyifleniyordu...

Karım hafif balık eti olduğundan Bekir abinin parmakları karımın beline saplanmış gibi duruyordu. Bekir abinin parmakları bembeyaz olmuştu sıkmaktan. Karım da hırpalanmaktan yorgun düşünce ellerini yatağa koyup yüzünü yatağa yapıştırdı, sadece götü havada duruyordu. Bekir abi de sikini itekleyebildiği kadar itekleyip köküne kadar karımın götüne geçiriyordu arkadan. Karım devamlı zevkle inliyordu, ama orgazm olmamıştı, daha önce altımda orgazm olduğunu bir kez gördüğüm için artık iyi anlıyordum. Yine de götünü siktirmekten, hem de bana izletmekten çok zevk aldığı belliydi...

Bekir abi 10 dakika kadar siktikten sonra sikini çıkartmadan durdu. Karım, "Bekir abi durma devam et!" dedi, sonra da bana bakıp, "Aşkım, karının götünü mü sikiyorlar?" dedi. Karımın bu sözüyle nefesim kesildi. Yutkundum ama cevap veremedim. Bekir abi de bana dönüp, "Senin namusunu sikeyim, pezevenk!" dedi gülerek. "Sik abi!" diye mırıldanabildim sadece. Karım gülerek, "Nerde onda namus Bekir abi!" deyince artık heyecandan halim kalmamıştı, sikimi okşarken boşalmaya başladım yere. Neyse ki Mehmet odadan çıkmıştı da görmedi düştüğüm durumu...

Karım poposunu hareket ettirip Bekir abinin sikini götünün içinde hareket ettiriyordu. Bekir abi, "Ulan orospu, sen nasıl çıktın bizim köyden, ne orospuluklar varmış sende!" deyip tekrar sertçe karımı götünden sikmeye başladı. Arada bir de karımın poposuna tokat atıyordu. Bekir abi de artık dayanamadı ve sikini çıkartmadan karımın götünün içine boşalmaya başladı. "Orospuuuuu!" diye bağırıyordu boşalırken. "Abi çocuklar duyacak içeriden!" dedim. Bekir abi de, "Ulan gavat, daha ne duyacaklar?" dedi.

Karımın da artık gücü kalmadı ve yatağa yüzü koyun serildi. Bekir abi de üzerinde yatarak kaldı karımın. Siki halen karımın götündeydi. Karımın gözleri kapalıydı, ama gülümseyerek, "Bekir abi halen içimde kasılıyor, iyice sönene kadar çıkartma!" dedi. Bekir abi yüzünde memnun ifadeyle karımın üzerinde yatmaya devam etti bir süre daha. Ben de pantolonumu toparladım.

Mehmet iki kez sikmişti karımı, Bekir abi bir kere uzun uzun götünden sikmişti karımı. Ben de 31 çekerek boşalmıştım, hepimiz mutluyduk. Bir iki dakika sonra Bekir abi yavaşça doğrularak yumuşamış sikini karımın götünden çıkardı. Plop diye bir ses geldi, karımın göt deliğinden döller çıktı. Bekir abi yine aynı havluyla temizledi karımın götünü ve "Ben şimdi çıkacağım odadan, siz çıkmayın, yoksa bu gençler zıpkın gibi, onlar da siker Nilgün'ü. Onlar gidince ben haber veririm, Nilgün sen de dinlen!" dedi.

Bekir abi çıkar çıkmaz, uyur gibi görünen karım hemen sırt üstü dönüp, "Dayanamayacağım artık, gel hadi!" dedi. 31 çekerek boşaldığım için, "Sikim kalkacak gibi değil!" dedim. Karım, "Tamam zaten ondan hayır yok, gel yala!" dedi. "Hemen!" dedim ve karımın bacakları arasına yumuldum, götünden akan döllerin izi halen bacaklarındaydı. Amı da çok ıslak, vıcık vıcıktı. Ama amı güzel kokuyordu, bilmiyorum, farklı bir koku vardı.

Aynı karımın bana öğrettiği gibi amının üstünü yalamaya başladım. Karım yine saçlarımdan tutarak başımı sağa sola hareket ettirip dilime yön veriyordu. Vücudu yay gibi gerilmişti, arada mırıldanıyordu, "Köpek seni!" diyordu, "Erkeğin de amcık ağızlısı oluyormuş, harika yalıyorsun!" diyordu. Daha bir dakika olmadan karım kasılmaya başladı, "Oaarrhhh!" diye bağırarak belini havaya kaldırdı, bacaklarını kapatıp arada kalan başımı sıkarak orgazm olmaya başladı. 15-20 saniye öyle kaldı ve "Offf, bu ne ya, harikasın aşkım ya!" dedi. Sonra da, "Çok güzel oldu, çok yoğun orgazm oldum erkeğim!" deyince ben de çok sevindim.

Gururumu okşamayı çok iyi biliyordu karım. Dudaklarımı öpüp, "Bundan sonra da beni sikerlerken izle hep aşkım, harika oluyor bir tanem!" dedi. Gerçekten de karımı izlerken 31 çekip boşalmak onu sikmekten çok daha farklı ve güzel bir zevk vermişti bana :)

(Mustafa)

Bu hikayenin şimdiye kadar yayınlanan bölümleri: Karımda Ne Orospuluklar Varmış!


Scroll To Top

Seks Hikayeni Yolla

Fantastik Seks Hikayeleri

18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir. 18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!

ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.

Powered by w3.css Copyright © All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: