Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (10) (Mustafa 32 Y., Kastamonu)
Sabah olunca mutfaktan gelen seslerle uyandım. Kalktım, yatağı toplayıp odadan çıktım,
mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta karım ve Cemal masada
oturmuş, Nuran abla da yumurtaları hazırlıyordu. "Günaydın
herkese!" dedim. Karım bana bakıp kahkahayı patlattı, "Ayy
ne yaptın sen kendine, ne bu hal?" dedi. Cemal de sandalyede sallana sallana
güldü. Nuran abla, "Uğraşmayın Mustafayla,
kendini bulacak işte!" dedi. Karım, "Evet, böyle daha uygun
olmuş, çok yakışmış kocacığım. Seni
öperdim ama makyajın bozulmasın, amcık ağızlı
kocam benim!" dedi sırıtarak. Sonra da, "Ama eksik var, o
şort ve tişört ne?" dedi. "Anlamadım?" dedim.
Karım, "Anlarsın gel!" dedi.
Elimi tutup çekim yapılan odaya götürdü. Dolaptan minicik bir
etek çıkardı, bir de sırtı açık, göğsü açık
bluz çıkardı. Her ikisi de pembe renkliydi. "Giy canım,
bunlar yakışacak sana!" dedi. Ben kısık sesle, "Bana
etek mi giydireceksin?" dedim karıma. "E yakışır
sana!" dedi. Eteği ve bluzu elime sıkıştırıp,
"Hadi acele et, kahvaltı yapacağız, sonra da işimiz
var, zamanımız az!" dedi. "Neden?" dedim. "Cemal
bu sabah otele gidecek, ben de onunla gideceğim, akşam Almanya'dan
haber gelene dek otelde beni tanıştırmak istediği biri
varmış, onunla buluşacağız!" dedi.
Karım konuşurken ben de etek ve bluzu giydim. Bluzun üstü
filan bol gelmişti, kadınların memesi olduğu için bana
uygun değildi. Ama etek giymek hoşuma gitti, çok rahatmış
bacak arasının boş olması. Karım bana
şöyle bir bakıp süzerek, "Gerçekten yakıştı!"
dedi. Pembe mini eteğim ve pembe bluzumla karımla beraber
mutfağa geri döndük.
Cemal gülmeye devam etti ve "Ulan Nilgün, kocanı köpek
yaptığın yetmedi, ibne de yapmışsın. Ama, hiç te güzel
görünmüyor!" dedi. Nuran abla lafa girip, "O bacaklarla etek olmaz
tabii, neyse kahvaltıdan sonra düzeltiriz, şimdi oturun sofraya!"
dedi.
Karımın üzerinde dar bir kot pantolon, üzerinde de dar bir tişört,
içinde de sutyen yoktu. Kıyafetleri çekim odasındaki dolaptan
almış olmalıydı, çünkü bizim değildi. Ben biraz
şaşkın ve sessizdim, ama karım ve Cemal çok neşeli,
çok da heveslilerdi, karımın önünde güzel bir kariyer olduğunu
filan anlatıyordu Cemal. O ara telefonu çaldı. Açtı, "Tabii
abi geleceğiz... Bir saate ordayız!" dedi. Kısa bir süre
sessiz dinleyip, "Tabii abi, aynı anlattığım gibi... Elbette
abi, sadece götünü değil istersen sülalesini bile sikersin!" dedi, karıma göz kırptı.
Karıma, "Ne oluyor?" dedim. Karım
(Şşşt!) yaptı, sustum ben de. Cemal telefonu kapatınca, "Tamam,
Mehmet bey bekliyor bizi, fotoğrafları görünce dibi düşmüş!"
dedi. Anlaşılan karımın dün çektiği
fotoğraflarını o adama göndermişti. "Anlamadım,
ne olacak Mehmet beyle?" dedim. Cemal de, "Ya gün boş
geçmesin, iki kuruş para alalım. Hep sen mi pezevenk olacaksın, bir
de ben satayım orospu karını!" dedi yanağımdan
makas alarak.
Karıma baktım, o da pek memnun değildi, "Hani
sadece tanışacaktık?" dedi karım. Cemal, "Nilgüncüğüm
tanışınca ne olacak sanıyorsun? Tıp, siyaset, politika,
futbol mu konuşacaksın adamla? Senin ağzın neye yarar
biliyoruz, vücudun da domalırken güzel. Yanlış anlama, bu boy ve
kilo ile mankenlik yapacak değilsin herhalde!" dedi. Karım biraz
üzgün, ama çok da belli etmeden, "Para alacak mıyız?" dedi.
Cemal, "Evet evet! Gün boşa geçmemiş olur işte. Ne olacak
sanki eskiyecek misin!" dedi.
Kahvaltı bitince Cemal aceleyle VİP minibüsü aradı,
çabucak karımı yanına alıp çıktılar villadan.
Nuran abla bana bakıp, sessiz ve hoşnutsuz olduğumu da fark
ederek, "Bunlar güzel değil tabii, para için yapmayın bu
işi, zevk işi zevk olarak kalsın. Ayrıca bu işlerde
ödenen para büyüdükçe beklenti artar, çok hırpalarlar
karıcığını. Sen artık karının
kocası gibi davranmaktan vaz geçip onun kız arkadaşı,
kankası gibi samimi ol, anlat ona bunları, seni dinler o zaman. Gel,
seni bir toparlayalım!" dedi.
Nuran abla bu arada su kaynatmıştı, sıcak suyu da
alıp banyoya gittik. Bir kaba bir miktar toz döküp üzerine suyu koyup karıştırdı
ve bir parça macun gibi çamur çıkarttı kaptan. "Otur,
bacaklarını uzat!" dedi. Ayak bileklerime macunu
yapıştırdı. Sonra da hızla çekti.
Ağdaymış bu yaptığı. Aslında epey acıtan
bir şey, ama bunu tekrarlayarak tüm bacaklarımdaki tüyleri aldı.
Işık vurdukça tüysüz bacaklarım kadın bacağı gibi
parlıyordu.
"Ayağa kalk, arkanı dön, götünde de kalmasın!"
diyerek götümdeki tüyleri aldı Nuran abla. "Şimdi aynada bak
kendine!" dedi. Gerçekten de hiç ben gibi durmuyordum, ama kadın gibi
de değildim. "Sen şimdi güzel bir duş yap gel, ben içerdeyim,
hazırlanacağım!" dedi. "Neye abla?" dedim, "Sen
duşunu yap gel, genç kızlar soru sormaz!" dedi Nuran abla.
Ben duşa girerken Nuran ablanın telefonu çaldı. Açtı,
"Tamam... tamam... tamam!" dedi telefonda. Sonra kapıya gelip
bana dışardan seslendi, "Hayırlı olsun, Cemal'e
telefon gelmiş, alman şirketi denemeyi beğenmiş,
parayı da yollamışlar, bir de yeni iş teklif etmişler!"
dedi.
Para konusu hoşuma gitti, ama yeni iş filan artık
hoşuma gitmiyordu, karımın porno yıldızı
olması fikrini beğenmiyordum. Duştan sonra banyodan çıkıp salona gidince
Nuran abla üzerindekileri çıkartmış, tüm vucudunu ve
bacaklarını saran siyah file bir kıyafet giymişti, ağ
kısmında kocaman açıklık vardı. Arkası dönük, hafif öne
eğilmiş, beline kemer gibi bir şey takmakla meşguldü.
Ona, "Nuran abla, alman şirketi ne çabuk onaylamış,
yeni iş filan neymiş?" dedim. "Bilmiyorum kızım!"
dedi. Bana kızım demesine şaşırıp
güldüm. "Ha şöyle, rahatla biraz, kızlığını
alacağız birazdan, kendini bulacaksın!" dedi. Nuran abla
bunu söyleyip bana doğru dönünce önünde takma sike benzeyen plastik bir
dildonun sallandığını gördüm. Kemerle onu beline
bağlamıştı.
"Abla o ne?" dedim. "Ne olduğunu anlarsın
birazdan orospu!" dedi Nuran abla, kollarımdan tutup kanepeye yüz
üstü yatırdı beni. Sonrada eline aldığı, dün karıma
da sürdüğü yağları götüme sürmeye başladı. Yağlarken
bir yandan da parmaklarını götüme sokuyordu. Parmakları her
götüme girdiğinde sikim kalkıyordu. Bu otomatik bir şeydi, çok
tahrik olduğumdan değil, sikim kendi kendine kalkıyordu.
Nuran abla, "Gördün mü, bedenin nasıl istiyor sikilmeyi!"
dedi. Yüz üstü yattığım yerde popomu hafif yukarı
kaldırıp Nuran ablanın parmakları götüme daha rahat girsin
diye popomu hareket ettiriyordum. Bunlar hep kendiliğinden oluyor gibiydi,
bir yandan korkuyordum da. Nuran ablanın beline
bağladığı o dildoyu karımın amına
sokmuşlardı, ama ben hiç götümden sikilmemiştim hayatımda.
Parmaklama işi bitince yavaşça arkama geçip eliyle dildoyu
tutup kafasını yavaşça götüme soktu. "Daracaksın
kızım, offf!" dedi, zevk alıyordu Nuran abla. Göt
deliğimdeki genişleme hafif acıttı, ama çok az, sanırım
o sürdüğü losyonlar acıyı hissetmeme engel oluyordu. Nuran abla
sonra yavaş yavaş kendini bana doğru iterek dildoyu tamamen
soktu götüme. Götümdeki hafif sızı pek hoşuma gitmedi,
aslında zevk almadım, ama sikim taş gibi olmuştu.
Nuran abla, "Orospu seni, fahişe seni, götoğlanı
seni!" diye bana küfürler ediyor, beline bağlı dildoyla götümü hızlı
hızlı ve sertçe sikiyordu. "Abla yavaş, canımı
acıtıyorsun!" dedim. Nuran abla çok hırslıydı, götümü
iyice sert kökleyerek sikerken saçlarımdan çekiştirince, "Abla yeter!"
dedim bağırarak. Sikim boşalacak gibiydi, ama götümden
sikilirken boşalmak da hiç istemedim. Nuran abla durup, "Ulan adam
değilsin, koca değilsin, erkek değilsin, kadın
değilsin, ibne değilsin, nesin ulan şerefsiz?" dedi.
"Abla öyle deme!" dedim. "Bırak ya. Seni nasıl
arzuluyorum görmüyor musun, sana sahip olmak bana nasıl zevk verdi
görmüyor musun?" dedi. Ben de, "Abla gel amını yalayayım,
iyi yaparım gerçekten o işi!" dedim. Nuran abla, "Öff
tamam, yarım kalmaktan iyidir!" deyip dildoyu önce götümden
çıkartıp belindeki kemeri de çözüp dildoyu kenara
attı. Beni sırt üstü yatırıp yüzüme oturdu. Nuran
ablanın amı kapkaraydı, karımınki gibi güzel değildi.
Amının dudakları kalındı, içi kuyu gibiydi. Yine de
onu sakinleştirmek için amını yalamaya başladım.
Ben yalarken, "Köpeksin sen, işini biliyorsun!" deyip biraz
neşelendi. Ben amını yalarken o da parmaklarıyla
amının üstüyle oynuyordu. Beş dakika kadar yaladıktan
sonra, Nuran abla ağzıma iyice oturarak orgazm oldu. "Hiç yoktan
iyidir!" diye mırıldandı önce, sonra, "Kalk, seni de
halledelim, şu haline bak, dokunsan boşalacaksın!" dedi.
Beraber banyoya gittik. Beni yere yatırıp üzerimde bacaklarını
ayırıp ayakta durdu ve "Hadi, 31 çek!" dedi. Nuran
ablanın uzun file çoraplı bacakları çok hoştu. Yattığım
yerden amına bakarak sikimi oğuşturmaya başladım.
Nuran abla ayağını yüzüme sürtüp arada yalatıyordu
bana. Birden, "Şimdi bu anı ömür boyu hatırlayacaksın!"
deyip, dizlerini hafif kırıp amını eliyle oynayarak önce
hafifçe sonra şiddetle üzerime işemeye başladı.
Göğsüme, yüzüme, ağzıma, saçlarıma işiyordu.
Benim de dayanacak halim kalmamıştı, elimdeki sikimle kendi
üzerime boşaldım.
Nuran ablanın işemesi bitince ben de hızlıca
kalkıp duşa girdim, kendimi çok pis hissettim. Duşta çok uzun
kaldım. Sonra gidip odamda yattım, odamdan çıkasım
gelmiyordu. Yaşadıklarımı düşünerek uyudum...
Akşama doğru villanın önüne VİP minibüsün
gelmesiyle uyandım. Karım ve Cemal gelmişlerdi. Yanlarında
da zayıf, uzun boylu, kötü görünen bir zenci vardı. Giyinip salona
geçtim. Cemal tanıştırdı, "Habeş bu!" dedi.
Habeş biraz mahcup, eski kyafetleri olan, genç bir zenciydi. "Çekimlerde
model olacak Habeş!" dedi. Karıma baktım, yüzü
kızarmıştı, pek mutlu görünmüyordu. "Ne oldu?"
dedim karıma. Karım, "Hiç!" dedi ve mutfağa gidip
Nuran ablayla birşeyler yedi, biraz gözleri yaşlıydı.
Yanına gidip tekrar sordum, "Ne oldu?" diye. "Bu
Mehmet denen adam tam sapık. Bak!" dedi. Kolları
morarmıştı karımın, ensesinde de morluklar vardı.
"Yüzüne ne oldu?" dedim. "Adam manyak, kadınları
dövmekten zevk alıyor. Ne kadar bağırdıysam da kimse
yardım etmedi. Şu son çekimi yapıp paramızı alıp
çıkıp gidelim buradan!" dedi.
Çok kızmıştım karıma yapılanlara, Cemal'in
yanına gidip bağırarak, "Sen ne yapıyorsun? Böyle saçmalık olur mu!"
dedim. Cemal bana göre şişman ve iri olduğu
için kolumdan tutup duvara yasladı, yumruğunu sıkıp yüzüme
doğru yaklaştırıp, "Seni burada sikerim göt
oğlanı!" dedi. Nuran abla umursamazca bakıp, "Ben o
işi yaptım zaten!" dedi. Cemal sırıtarak, "Boşa
mı götürdüm kahpe karını Mehmet beye?" dedi. Cebinden bir
miktar dolar çıkartıp, "Bak bu size düşen kısmı!"
dedi. Beni de sertçe yakamdan tutup yüzümü duvara yaslayıp, şortumu
indirdi. Çok güçlü olduğu için kımıldayamadım, hem de
korktum beni dövecek diye.
Cemal elinde tuttuğu paraları iyice dürüp götüme soktu ve "Al
paranı kapa çeneni!" dedi. Bağırışmalarımıza
karım geldi içerden, "Tamam Cemal bırak, benim için. Şu
çekimi de yapalım biz gideceğiz zaten!" dedi. Alman şirketi
zencili çekim istemiş, ayrıca karım Almanya'ya gelirse orada tam
zamanlı porno işi vereceğiz diye yazmışlar. Neyse ki Almanya'ya
gitme şansımız yoktu da porno işi bitecekti.
Cemal yakamı bırakıp, "Hadi Habeş, soyun içeri
geç!" dedi. "Duş alacak mıyım?" diye aksanlı
olarak sordu Habeş. Cemal, "Yok, ne duşu, hadi, sikeceksin
işte orospuyu!" dedi. Karıma da, "Orospu sen de soyun!"
dedi. Karım sakince üstündekileri çıkartınca sırtında
ince kırmızı uzun çizgiler gördüm. Karıma, "Bunlar ne?"
dedim. Karım, "Dedim ya, adam sapık, kamçıyla vurdu
sırtıma!" diye yanıtladı. Cemal, "Ya amma
uzattınız, hadi hadi!" diyerek kameralarını
çıkardı.
Habeş soyununca nerdeyse benden zayıftı, ama uzun
boyluydu, ter kokuyordu. Siki yumuşak ve inikti, ama upuzun
sallanıyordu. Burada çok büyük sikler görmüştüm, ama bu
bambaşkaydı, herhalde kalkınca 20 cm olacaktı. Karım
yere oturup Habeş'in önce taşaklarını yaladı, sonra
sikinin kafasında diliyle yuvarlaklar çizdi. Sonra da sikinin
kafasını ağzına alıp emmeye başladı.
Habeş gülüyor, güldüğünde simsiyah yüzünde beyaz dişleri
görünüyordu. Cemal de Habeş'e ve karıma komutlar veriyordu,
şöyle böyle yapın diye.
Habeş'in siki iyice sertleşip kalkınca upuzun
olmuştu, 20 cm'den bile uzundu. Cop gibi tutup sikini karımın
yanaklarına vurarak dövdü bir süre. Sonra Cemal Habeş'in
arkasını çevirdi karıma, "Götünü öp yala, götüyle
seviş!" dedi. Karım cevap vermeden Habeş'in göt
yanaklarını öptü, göt deliğini yaladı. Habeş'in çok
hoşuna gittiği belliydi, öne eğilip götünü daha çok
açıyordu karıma. Cemal karımın başını tutup
Habeş'in göt yanakları arasına iyice itip kayıt yapmaya
devam etti. Karımın dili girebildiği kadar Habeş'in göt
deliğinin içindeydi. Cemal, "Tamam, aferin!" deyip karımın
başını geri çekip saçlarından kavrayıp üç dört kez
yüzüne tükürdü, "Silme bunları kalsın, domal!" dedi.
Nuran abla geçenki losyonları getirmişti. Cemal, "Bunlara gerek yok, doğal
çekim yapacağız, yüz ifadeleri önemli!" dedi.
Ben hemen, "Olmaz öyle. Canı acır!" dedim ve losyonlara uzandım.
Karım domalmış halde bakıyordu bana. Cemal kamerayı
bırakıp yanıma geldi, aniden yüzüme tokat atıp, bir kolumu
tutup kıvırmaya başladı. Canım çok yandı. "Sen
ne karışıyorsun lan dümbük, parasıyla değil mi, sen onları
kendi götüne sür ibne!" dedi. Nuran abla, "Yavaş ol Cemal, kolu
kırılacak!" dedi. Kolum çok acıyordu, gözümden yaş
geldi.
Cemal kolumu bırakıp, yüzüme sert bir tokat daha attı. O
tokatla kanepeye düştüm ağlayarak. Karım
domaldığı yerden bana bakıp parmağıyla (Sus!)
işareti yaptı. Cemal söylene söylene, "Hadi devam!" dedi. Habeş
karımın sırtına bastırıp iyice domaltarak götünü
yukarı kaldırdı, sikini karımın amına sürtmeye
başladı. Cemal, "Yok, amdan değil, götten sikeceksin!"
dedi. Habeş, "Tamam abi!" deyip kırık Türkçesiyle
sikini karımın götüne dayadı. Karım gözleri kapalı
bekliyordu götüne girecek yarrağı.
Habeş ite ite sikini sokmaya başladı karımın
götüne. Yarısı kadar girince karım, "Acıyooor!"
dedi. Cemal, "Çok güzel!" dedi ve kamerayı karımın
yüzüne odakladı. Habeş soktukça karım can acısıyla
yüzünü buruşturuyordu, Cemal de, "Çok güzel, çok güzel!" diyerek
kayıt yapıyordu. Habeş sonunda sikinin tamamını
karımın götüne soktu ve Cemal'e dönüp, "Abi çok dar!" dedi.
İlk kez biri karımın götüne dar demişti. Cemalin
komutlarıyla Habeş devam etti karımın götüne pompalamaya...
4-5 dakika bu pozisyonda siktikten sonra pozisyon
değiştirdiler. Habeş sırt üstü yatıp karımı
kucağına yüzü bize dönük olacak şekilde alıp uzun sikini karımın
götüne soktu. Karım, "Aayyyy!" diye inledi. Cemal yine, "Çok
güzel!" demeye devam ediyordu. Karım kocaman yarrak götünde
hopluyordu. Habeş'in siki karımın götünde olmasına
rağmen amı boru gibi açılmıştı. Hiç amından
sikilmemesine rağmen kocaman olmuştu amı. Nuran ablayla banyoda
boşaldığım için sikim kalkmamıştı, ama
aslında bu görüntü çok tahrik etmişti beni.
Sonra değişik pozisyonlarda Habeş karımın
götünü sikmeye devam etti. Karım artık kalın bir ses
çıkartarak inliyordu. Karımı nadiren böyle anırtan
olmuştu. Cemal, "Tamam!" deyip yakın çekime geçti. Bana, karımın
götünün yanaklarını iki yana ayırmamı söyledi, ben de ayırdım.
Karımın göt deliği de amı gibi yarılarak
açılmış, içi görünüyordu. Ama
kıpkırmızıydı, çok tahriş olmuştu.
Habeş boşalmamış olmasına rağmen karımın
götü ıslaktı.
Yakın çekim sonrası havluyla sildim karımın götünü,
havlu hafif kırmızı oldu, hafif kanama vardı. Karım
neredeyse bayılacak gibiydi. Karımı sırt üstü yere
yatırdılar. Kamerayı Nuran abla aldı, Cemal ve Habeş karımın
yüzüne yaklaşıp 31 çekerek boşaldılar. Cemal bana dönüp, "Sen
de boşalmak ister misin karının yüzüne?" dedi. "Yok!"
dedim. Cemal sırıtarak, "Sen bilirsin, ben ekleme yapayım!"
deyip bolca tükürdü karımın yüzüne ve kamerayla kayıt yaparak
bitirdi sahneyi.
Hızlıca karımın koluna girip kaldırdırm,
banyoya götürüp yıkadım. Külodunu giydirdim. Külot hafif kan
olmuştu, kanama devam ediyordu. Banyodan çıkıp tamamen giydirdim
karımı. Eşyalarımızı topladık. Cemal'e, "Almanlardan
gelen para ne olacak?" dedim. "Gel!" dedi Cemal, yanına
gittim. "Eğil!" dedi, ensemi sıkıca tutup
başımı aşağı iterek şortumu
sıyırdı. Parları dürüp götüme
soktu. Sonra da, "Şimdi siktir olup gidin, evinize dönün, Almanya işi olursa ben
ararım sizi!" dedi. Cemal'in soktuğu
paraları götümden çıkartıp cebime koyudum, karımı da
koluma alarak villadan çıktık.
İlk gelen taksiyle otogara gidip ilk otobüsle Kastamonu'ya yola
çıktık. Karım yolculuk boyunca yan oturdu götü
acıdığı için. Antalya tatili güzel başlamış,
ama kötü bitmişti. Yine de epey para kazanmıştık. Gece
otobüste karım acıyla inleyerek uyuklarken, ben de geleceğimiz
düşündüm. Bu güzel hayatları gördükten sonra ilçedeki
yaşantımız, köydeki hayvanlar ve tarla çok kötü gelmişti bana.
Tamam, ilçede, köyde ve günübirlik gittiğimiz Kastamonu'da sikmişlerdi
karımı ve zevkliydi. Ama tarlayı ve hayvanları
satıp büyük bir şehirde yaşamak, orada iş bulmak daha
mantıklı olurdu artık bizim için!
(Mustafa)
Bu hikayenin şimdiye kadar yayınlanan bölümleri: Karımda Ne Orospuluklar Varmış!
18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir.
18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak
kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!
ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.
Powered by w3.css
Copyright ©
All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: