Fantastik Seks Hikayeleri

Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (1)

Live webcamsex met amateurs

Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (1) (Mustafa 32 Y., Kastamonu)

Merhaba. Çocukluğumda aile fertlerimizin bana taktığı 'Minik' lakabı üzerime yapıştı ve bu yaşımda bile ailede herkes bana o şekilde hitap eder. Kastamonu'nun adını söyleyemeceğim bir ilçesine bağlı bir köyündeniz. Gezmek, bazen sağlık işleri, bazen akraba ziyareti dışında köyden pek çıkmayan, hayvancılık ve çiftçilik yapan bir ailenin üyesiyim. Karım Nilgün şu anda 26 yaşında, ben 32 yaşımdayım. Evleneli 6 yıl oldu, ama çocuğumuz yok. Karım da benim gibi köyümüzde yaşayan bir ailenin kızıdır. Öyle mankenler gibi çok güzel değildir, ama yeterince güzel ve oldukça hoş bir yüzü vardır. Her zaman neşeli ve canlı olması benim de herkesin de hoşuna gider.

Açık öğretimde işletme okuyup üniversite diplomamı aldım, ancak köy işleri ve aile geleneğinden ötürü iş aramaya hiç fırsatım olmadı. Nilgün de lise mezunudur. Lise bitiren nadir kızlardandır köyümüzde. İlçede lisede okurken Nilgün'ün okuldan erkek arkadaşları olurdu, duyardık, pek hoş karşılanmazdı bu durum köyümüzde. Ancak erkek arkadaşları ile yanyana görünmediği için çoğu konu dedikodu olarak kalırdı. Hafta sonları Nilgün ilçeye dil kursuna giderdi o yıllarda. Ben de ilçeye üniversiteye hazırlık kursuna giderdim. Bizim köyden minibüsle bir saat mesafede ilçe.

Minibüste ve ilçede sık sık denk gelirdik Nilgün'le. Zaten köyden tanıştığımız için rahat rahat sohbet ederdik. Gülen güzel yüzü ve gözleri beni çok etkilerdi. Zaman içinde kendisine açıldım ve sevgili olduk. Köyde değil ama ilçede elele dolaşıyorduk, imkan olunca öpüşüyorduk.

Yine deneme sınavına gireceğim bir hafta sonu Nilgün de benimle geldi. Deneme sınavının yapılacağı dersaneye gittiğimizde kimse yoktu. Meğer internete bakmadığım için görmemişim, sınav iptal olmuş. Bu yüzden sınıf boşmuş. Yine de sınavın olacağı sınıfa gittik, kimse yoktu. İlk kez bir ortamda yalnız kalmıştık. Nilgün'ü hemen öpmeye başladım, o da karşılık verdi. Öpüşürken götünü avuçladım, hiç ses çıkartmadı. Aldığım bu cesaretle memelerini ve tüm vücudunu elbisesinin üstünden okşamaya, avuçlamaya başladım...

Daha önce hiçbir kadınla beraber olmamıştım, Nilgün'ün canlı neşeli ve ateşli hali beni çok tahrik etmişti. Nilgün de öpüşürken elini pantolomun önüne atıp sikimin sertliğini kavrıyordu arada. Kumaş pantolon giydiğim için rahatlıkla tutabiliyordu sikimi. Nilgün bana, "Fermuarını açmak ister misin?" deyince biraz şaşırdım, ama hemen açtım fermuarımı, zaten çok sıcak olmuştu külodumun içi. Kalbim de yerinden fırlayacak kadar atıyordu. Nilgün elini fermuar açıklığından içeri sokup külodumun kenarından sertçe çekerek sikimi dışarı çıkartmaya çalıştı...

Ben öyle kocaman siki olan biri değilim. Ergen olunca çok ölçmüştüm, takribi 12 cm uzunluğu olan, orta kalınlıkta bir sikim var. Nilgün eliyle çıkarttığı sikimle ileri geri oynarken bir yandan da öpüşüyorduk. Yavaşça önümde eğilince, ne yapacağını anladım. Sikimi ağzına alacaktı. Başım döndü, gözümün önünde yıldızlar çaktı, çok aşırı heyecanlanmıştım. Daha ağzını yaklaştırırken, eliyle sikimi ileri geri yaptığı için boşalmaya başladım. Nilgün kıvrak bir hareketle yana çekildi ve döllerim ona değmeden yere aktı. Eliyle bana 31 çekmeye devam etti boşalmam bitene kadar. Bir yandan da kahkahayla gülüyordu.

Aslında çok utanmıştım. Ama çok da hoşuma gitmişti. Nilgün de çok neşeliydi, onun neşesi beni rahatlattı, kendimi kötü hissetmeme engel oldu. Nilgün çantasından çıkardığı kağıt mendille sikimi silip, "Miniği yerine koyalım!" dedi. Sikimi güzelce içeri koyup fermuarımı kapattı. Eline gelmiş olan döllerime bakıp, "Su gibi, ne güzel şeffaf!" dedi. Elini kokladı, "Kötü de kokmuyor!" dedi ve elini de mendile sildi. Sonra da yanağımdan öptü, elimden tuttu ve dersaneden dışarı çıktık. O gün benim için bir ilk olmuştu.

Sonradan evde gece düşününce Nilgün'ün sikimle bu kadar rahat olması, ben teklif etmeden sikimi ağzına almayı kendi düşünmüş olması, bunu daha önce de dedikoduları olan erkek arkadaşlarıyla da yaptığından şüphelendim. Açıkçası rahatsız oldum, döllerimi incelerken söyledikleri filan başka yarak gördüğü ve boşalttığını düşünmeme sebep oldu. Acaba başkalarının yarakları benimkinden daha büyük müydü, ya da benim gibi hemen boşalmamışlar mıydı. Sevgilimin ağzında başka yaraklar olduğu düşüncesi beni hem utandırmış, hem de sikimi kaskatı sert yapmıştı. Bunları düşünürken elimle de sikimi oğuşturmaya başladım ve aynı şey oldu, külodumun içine hemen boşaldım...

O günden sonra Nilgün'le zaman zaman boş yerlerde buluşmaya devam ettik. Fırsat oldukça sikimi ağzına aldı ve hep boşalttı beni. Amını sikmeyi hiç teklif etmedim, zaten fırsat da olmuyordu. Ağzına alınca diliyle sikime öyle baskı yapıyordu ki, kısa sürede istemsizce boşalıyordum. Nilgün hep şefkatle, "Güzel oldu!" falan diyordu. Kendisi de mutluydu, ama öyle seks azgınlığı şeklinde bir hali olmuyordu. Yine de benim için çok çok güzeldi...

Nilgün'le evlenmek istiyordum. Bir yılın sonunda annemlere, "Nilgün'ü isteyelim!" dedim. Nilgün'e de evlenme teklif ettim, "Ne pahasına olursa olsun seninle evlenmek istiyorum!" dedim. Çok şaşırdı ama çok da sevindi. Annemler başta pek razı olmadılar, çünkü Nilgün köyde adı çıkmış bir kızdı. Annemler, "Emin misin, yarın öbür gün bu dedikodular sizi çok üzer!" filan dediler. Ablam da aynı şeyleri söyledi, hatta bir gün ablamlardayken yine aynı konu açılınca, ablamın kocası (Hasan eniştem), "Ya bırakın Miniği, gelmiş 26 yaşına, ilk kez sevgilisi olmuş, evlenecek işte. İlçede ev tutarlar, bu köyün dedikodusundan kurtulmuş olurlar!" dedi.

Hasan eniştem ilçede valiliğe servis çekiyordu, senelerdir ihale yapılır her sene o kazanırdı. Otobüsü ablamın üzerineydi, her yıl ihale için beraber giderler, ablam imzaları atardı. Ablam köyde, eniştem ise haftanın beş günü ilçede kalırdı. Durumları iyi sayılırdı. Ablam, "Peki, bunlar ilçede tutacakları evin kirasını nasıl denkleştirecekler?" dedi. Eniştem, "Biz yardım ederiz, Miniğe de ilçede belki iş buluruz, tarlayı ve hayvanları da satar isterse!" dedi. Bu fikir köyden kurtulmak için de çok iyiydi. Bu konuşulanları sonra Nilgün'le de paylaşınca o da çok sevindi.

Nihayetinde bundan 6 yıl önce köyümüzde düğünümüz oldu. Annemler onay vermese de, ablamın, "Artık modern düşünün, bırakın bu köylü kafasını!" diyerek desteği işimize yaradı. Düğün gecesi Nilgün'le ilk kez birlikte oldum gerçek anlamda. Hafif toplu olmasına karşın vücudunda hiç selilüt yoktu. Zaten güzel yüzü ve gülümsemesi çok hoştu. Nilgün gerdek gecemizde çok ateşli değildi. Sikiştik üç kez, ama hiç öyle hikayelerde yazıldığı gibi 'deliler gibi sikiş' filan olmamıştı. İlkinde çok çabuk boşalsam da, sonraki iki seferde ilkine nazaran biraz daha uzun sikişmiştik. Çarşafta kan lekesi yoktu ve Nilgün hiç acıma belirtisi de göstermemişti ilk siktiğimde. Olayın heyecanıyla birşey sormadım ve sarılıp uyuduk...

Sabah olunca Nilgün'e, "Sen daha önce yapmış mıydın?" dedim. Nilgün biraz mahcup, "Kızdın mı?" dedi. "Yok ama söyleseydin keşke!" dedim. Nilgün de, "O zaman aramız bozulur diye çekindim. Hem, ne pahasına olursa olsun evlenmek isteyen sendin. Ama merak etme, hiç kimseye aşık olmadım!" dedi. O gözleri beni benden almıştı, sarıldım karıma, "Olan olmuş, önemli değil!" dedim. İlçede ev tuttuğumuz için artık rahattık. Geçmişte karımı kim siktiyse, ya da kimler siktiyse artık burada yoklardı. Yine de karım (Hiç kimseye aşık olmadım!) derken, sanki birden fazla erkekle sikişmiş anlamını çıkartmıştım. Bu düşünce ne zaman aklıma takılsa, hem utanıyordum, hem de sikim kazık gibi oluyordu...

Bu şekilde üç yıl geçti. İlçede iş bulamadım, ancak köy işlerini de köye minibüsle gidip gelerek yapıyordum. Hayvanları ve tarlayı satmamıştım. Nilgün de ev hanımlığı yapıyordu. Ne zaman sikmek istesem hep kabul ediyordu, hiç nazlanmıyordu. Ağzına alıyor, domalıyor, her pozisyonda beni memnun ediyordu. Kendisi hiç orgazm olmuyordu, bunu anlıyordum, ama bu konuyu hiç konuşmuyorduk. Üç yıl boyunca içine boşalmama rağmen hamile kalmamıştı Nilgün...

Kiramızı eniştemler ödediği için en çok onlarla görüşüyorduk. Eniştem zaten hafta içi ilçede olduğu için bizim evde kalıyordu çoğu zaman. Karım, ablam Seval'i çok seviyordu ve araları çok iyiydi. Eniştem 40 yaşındaydı ve çok matrak, neşeli adamdı. Eniştemin bizim evde olması bizi rahatsız etmiyordu, Nilgün'e de farklı gözle bakmazdı hiç. Ablamın bir oğlu vardı. Tekrar ikinci çocuğu istemişler ve ablam hamile kalmıştı. İlk hamileliği çok zor geçmişti ablamın, arada düşük de yapmıştı, bu yüzden bu kez doktor hep yatak istirahati vermişti ablama. Karım da bazen köye ablamın yanına gider gelirdi yardımcı olmaya...

Karım birgün köyden dönünce yüzü allak bullaktı. "Ne oldu?" dedim. Seval ablam karıma önce eniştemi anlatmış. Hamilelik başladıktan sonra doktor cinsel ilişkiye girmeyin demiş. Eniştem de ilçede yollu bir kadına gidiyormuş her hafta. Para veriyormuş kadına, faturalarını da ödetiyormuş kadın. Aslında şaşırmadım, çünkü eniştem çok matrak, çok fırlama ve durumu iyi bir adamdı. Ablamı ve yeğenimi çok sever, ama aylarca seks yapamadan duracak bir tip değildi. Seval ablam, karıma, "Hasan'ı evde tut Nilgün, gitmesin o orospuya. Kadın sağıyor Hasan'ı, parasız bırakacak bizi, sizin kiranızı da ödeyemeyiz bir süre sonra!" demiş. Karıma sordum, "Nasıl evde tutacakmışsın?" diye. "Ne bileyim?" dedi karım.

Ertesi gün köye gidince Seval ablama uğradım. Olanları ondan da dinledim ve "Peki, nasıl olacak ki?" dedim. Ablam, "Ya anlamazdan gelme. Hasan'la sevişemiyoruz işte. Eniştenin işi çok stresli, hak veriyorum, doğa kanunu rahatlamaya ihtiyacı var!" dedi. "Eee?" dedim. Ablam, "5-6 ay bir süreç bu, Nilgün kadınlığını kullansın işte!" dedi. "Abla ne demek istiyorsun, karım eniştemle mi sevişecek?" dedim. Ablam, "Anladın sonunda. Bırak bu köylü kafasını, Nilgün'ün erkeklere yabancı olmadığını bütün köy biliyor. Sen de biliyorsun. Hem enişten kötü biri değil, size çok yardımı oldu. Bir orospu yuvamızı mı yıksın yani? Hem Nilgün de tamam dedi, sen de tamam dersen Nilgün halleder, merak etme!" dedi.

"Karım kabul mü etti?" dedim. Ablam, "Oğlum Nilgün'le kaç yıldır konuşuyoruz, onu yatakta tatmin edemiyormuşsun işte. Herkesin erkekliği güçlü olacak diye bir şey yok. Bunda utanacak birşey de yok. Bu süreç Nilgün'e de iyi gelir hem. Nilgün'ün de gözü dışarda olmaz!" dedi. Demek Nilgün anlatmıştı ablama kendisini yatakta tatmin edemediğimi. Oysa karımla sikişmelerimiz benim içim çok zevkliydi. Belki de sikim küçük geliyordu karıma. Ya da geçmişte beraber olduğu erkeklerden daha çok zevk almıştı.

"Tamam abla!" dedim, fazla uzatmadan. Ablamdan çıkıp minibüse binip ilçeye yola çıktım. Aynı karım gibi benim de kafam karışmış, afallamıştım. Gözümün önüne eniştem karımı sikerken geldi, daha öncelerde olduğu gibi sikim kazık gibi oldu bu düşünceyle. Karımı başka birinin siktiği düşüncesi sikimi çok fena kaldırıyordu ve bundan da utanıyordum.

Karımla uzun uzun bu konuyu konuştuk. Karım, "Sorun yok, ev kiramızı Hasan abi ödüyor, o parasız kalırsa köye dönmek zorunda kalırız ve buna hayatta tahammül edemem. Ayrıca sen de istemezsin ablanların yuvası yıkılsın!" dedi. Ama kafama takılan bir konu daha vardı. "Sen ablama bizim seks hayatımızla ilgili özelimizi niye anlattın?" dedim. Karım da, "Ablan benim de ablam sayılır, ona anlattım tabii, ne olacak ki?" dedi. Ben de, "Seni tatmin edemediğimi söylemişsin!" dedim. Karım, "Bunu sen de biliyorsun, ama ben bunu dert etmiyorum ki, sen hayatımın aşkısın ve hep öyle kalacaksın bir tanem!" dedi.

Karımın bu sözleri çok hoşuma gitti. Ona olan sevgim aşkım daha da arttı. Gülen gözleri ve bana olan hem şefkatli hem sevgi dolu hali çok hoşuma gidiyordu. Aynı gece yatmaya gittiğimizde karım çıplak yattı. Pürüssüz bembeyaz güneş görmemiş teni çok tahrik edicidir. Biraz öpüşüp hemen sırt üstü yatırıp sikmeye başladım. Ben sikerken karım bana bakıyor, yanaklarımı saçlarımı okşuyordu. Ben de süreyi uzatmaya çalışıyordum. Karım aynı şefkatli haliyle, "Boşal hadi, zorlama!" dedi. O anda yine gözümün önüne eniştemin karımı sikerken hayali geldi, ama söyleyemedim ve hemencecik boşaldım karımın amının içine.

Karım kalkıp banyoda temizlendi ve tekrar çıplak geldi. Yatakta biraz konuştuk. Bana, "Senin zevk alman bana yetiyor aşkım, ben her zaman seninim, Hasan abi de canımız ciğerimiz, ona o gözle bakmam zaten, merak etme sen. Adamı rahatlatırım o kadar!" dedi. Bu konuşmalar beni azdırmıştı yine, "Ağzına alsana!" dedim. Karım herzamanki gibi hiç itiraz etmeden yeni boşalmış küçük sikimi ağzına alıp emmeye başladı. Diliyle sikimin kafasına masaj yapıyordu. Çok tahrik olmuştum, ama sikim bir türlü sertleşmiyordu. Karım taşaklarımı da yalıyordu, ama sertleşemedim bir türlü.

Tekrar sikimi ağzına aldı karım, bir yandan da götümü okşuyordu. Parmağıyla da götümün deliğini elliyordu. Sonra o parmağını ağzıma soktu, daha önce hiç yapmamıştı bunu, ama hoşuma gitti karımın parmağını emmek. "Güzel mi?" dedi karım. Cevap veremedim. Sonra da yaladığım parmağını göt deliğime yavaşça soktu, bir yandan sikimi emiyordu. Çok farklı bir histi, sikim anında kalktı. Şaşırdım, otomatik birşeydi sanki. "Böyle yapmayı nerden biliyorsun?" dedim. Karım gülerek, "Söylenmez böyle şeyler. Keyfine bak sen!" dedi.

Hem tek parmağını göt deliğime sokup çıkartıyordu, hem de sikimi emiyordu. Çok dayanamadım ağzına boşaldım karımın. Hayatımda ilk kez arka arkaya bu kadar çabuk iki kez boşalmıştım. Müthiş bir rahatlamaydı. Şükrettim doğru kadınla evlenmişim diye...

Sabah olunca karıma, "Peki, eniştemin tüm bunlardan haberi yok. Ya seninle birlikte olmayı kabul etmezse?" diye sordum. Karım da, "Aşkım böyle şeyler teklif edilmez ki, yaşanır. Zorlayarak olmaz, zaman ister, sen onu bana bırak bir tanem. Bizim için, senin için herşeyi yaparım, merak etme o iş bende. Bu akşam enişten bize gelecek, biliyorsun, sen çok belli etme yeter!" dedi. İçim çok rahatlamıştı, bu konu bir aksilik olmadan çözülecek diye...

Akşam için karım hem yemek yapmış hem de makyaj yapmıştı. Güzel yüzü sadece güzel değil, çok sexy görünüyordu. Uzun bir eteği vardı, bizim evde şehir yaşantısı pek olmadığı için öyle sexy kıyafetler yoktu. Uzun eteğin üst tarafından aşağı doğru 5-6 düğme vardı. Düğmelerin üstten 2-3 tanesi açıktı, oradan teni görünüyordu. Üzerine de ince bir kazak giymişti, ama içinde sutyeni yoktu. Kazak olduğu için meme uçları biraz belli oluyordu. Ama hareket ederken kazak içinde yuvarlak güzel memeleri şahane sallanıyor, sutyensiz olduğu anlaşılıyordu...

Akşam saat 8 gibi de eniştem geldi. Karımı görünce, "Ooo çok güzel olmuşsun Nilgüncüğüm!" dedi. Eniştem, 1.80 boylarında, biraz göbekli, 90 kilo civarında, bana göre oldukça iridir. Ama çok matrak, neşeli ve kendine güveni olan biridir. Valiliğin servisini çektiği için çok üst kademe bürokratları da tanır. Bu da onu karizmatik yapar.

Karım neşeyle, "Çok sağol abicim!" deyip eniştemi yanaklarından öptü. Eniştem biraz şaşkın, "Ne o, senin bu kocan hiç iltifat etmiyor mu sana? Bak Minik, kulaklarını çekerim!" dedi. Karım sofraya doğru yürürken eteğinin açık düğmelerinden çıplak teni görünüyordu. Eniştem de fark etti. Arkasından baktı. Eniştem ilk kez karıma öyle bakmıştı. Sofrayı kurduktan sonra karım yemekleri servis yaparken, eniştem karımın kazak içinde sutyensiz memelerini de fark etmişti.

Karım yemekten çabuk kalktı, "Az yiyeceğim artık, kilo vermem lazım!" dedi. Biz sofradayken karım karşımızdaki koltuğa oturdu. Koltuğa oturunca, eteğinin açık düğmelerinden bacağının yan tarafı külodunun hizasına kadar açıldı, süt gibi beyaz teni görünüyordu. Eniştem bir yandan yemek yiyor bir yandan gözlerini karımdan alamıyordu...

Yemekten sonra karım, "Tatlıları getireyim!" deyince, eniştem de, "Ben bir tuvalete gideyim!" deyip kalktı. Kalkınca, pantolonunun içinde kalkmış olan siki çok belli oluyordu. Eniştemin karıma sikini kaldırması beni de çok etkilemişti. Eniştem tuvalete gidince karımın dudaklarına bir öpücük kondurup, "Aşkım harikasın. Çok fena oldum, seninle yatmak için sabırsızlanıyorum!" dedim. Karım kıkırdadı ve "Hoşuna gitti mi miniğim?" dedi. O sırada tuvaletin kapısı açılınca konuşmayı kestik.

Eniştem tekrar yanımıza gelince tatlılarımızı yedik. Kalorifer de çok yandığı için ev sıcaktı. Karım, "Ben çayları koyayım, o arada üzerimi değişeyim, çok sıcak oldu!" dedi. Eniştem, "Ben de pijamamı giyeyim!" dedi. Karım yatak odamızın kapısını kapatmadan kazağını çıkartmıştı. Eniştem de koridorda kendi odasına giderken karımı arkası dönük ve sırtı çıplak olarak gördü. Karıma biraz bakıp beni kontrol edince, ayıp olmasın diye bakmayı kesip odasına girdi...

Birazdan karım üzerine bol tişört, altına bol eşofman giyerek, eniştem de pijamalarıyla geri döndüler. Karım yine sutyensizdi. Meme uçları çok belirgindi. Tişörtün bol kolundan da memelrinin yanı görünüyordu. Salonda çaylarımızı içip sohbet ettik. Eniştem hep karıma bakıyor, pijamasından da kalkmış siki belli oluyordu. Eniştem hem şakalar yapıyor, hem de karıma iltifatlar yağdırıyordu. Karım da eniştemle birlikte kahkahalar atıyordu. Pek benimle konuşmuyorlardı. Biraz kendimi fazlalık gibi hissettim. Ama karım cinsel cazibesini sonuna kadar kullanıyordu.

Gece 12'ye doğru uykum gelmeye başladı. Karım gözüyle bana git anlamında işaret yaptı. Ben de anladım durumu ve kalkıp, "Ben uyumaya gidiyorum, size iyi geceler!" dedim. Eniştem de, "İyi geceler de, bu saatte yatılır mı oğlum? Gerçi ablan birşeyler anlatmıştı ama..." dedi gülerek. Karım da güldü ve "Aman abi, o benim miniğim, kalbimin tek aşkı o!" dedi. Eniştem de, "Miniğinden bu gece de sana fayda yok, baksana bu saatte yatmaya gidiyor!" deyip gülmeye başladı. Benim yüzüm kızardı sanırım, ama duymazdan gelip, "İyi geceler!" dedim tekrar. Karım da, "İyi geceler aşkım, yatmadan önce yatak odamızın kapısını kapat!" dedi. Hasan abi bunu duyunca karıma farklı bir bakış attı. Artık karımı bir akraba, kardeş veya yeğen gibi görmüyordu, sevişilecek bir kadın olarak görüyordu.

Yatak odamıza gidince kapıyı kapattım, ama aklım karım ve eniştemdeydi. Çok da tahrik olmuştum, bütün gece karım bize vücudunu sergilemiş, verdiği manzaralarla eniştemin sikini kaldırmıştı. Ayrıca karımın yatakta benden tatmin olmadığını eniştem de biliyordu. Benim de küçük sikim kazık gibi olmuştu. Kulağım salondaki seslerdeydi. Yarım saat kadar daha gülüşmeleri geldi. Sonra sesler kesildi. Hiç ses gelmiyordu artık. Sikişiyorlar mıydı anlayamadım. Çok merak ettim, kapıyı açıp bakmak istedim, ama gecenin sessizliğinde kapıdan çok ses çıkacak diye cesaret edemedim...

Yaklaşık 10 dakika sonra eniştemden, "Oooaaaahhh!" diye bir ses geldi. Tam anlamadım, ama sanırım boşalma gibiydi. Ben boşalırken hiç ses çıkarmam, o yüzden anlayamadım tam olarak. Birkaç dakika sonra banyonun kapısı açıldı. Ardından eniştemin odasının kapısının kapanma sesi geldi. Ben de yatak odamızdan sessizce çıktım, koridora baktım. Eniştem kapısını kapatmıştı, odasının lambası yanıyordu, az sonra lamba sönünce ben banyoya bakmaya gittim. Banyonun kapısı açıktı, karım banyodaydı, üzerinde tişörtü yoktu, yani üst kısmı çıplaktı, ama altında eşofmanı duruyordu. Lavaboda ağzını çalkalıyordu karım. Üst kısmı çıplak halde çok hoş görünüyordu karım. Lavabonun aynasından göz göze geldik. Dudağındaki ruj yanaklarına kadar bulaşmıştı. Gözündeki rimeli hafif akmıştı.

Yanına yaklaşıp, kısık sesle, "Ne oldu?" dedim. Karım bana dönüp, "Ne olmuşa benziyor?" dedi gülerek. "Sikti mi seni?" dedim. "Böyle mi sorulur? Yok, yapmadı!" dedi. "Eee?" dedim. Karım da, "Sana yaptığım gibi, ağzıma boşaldı!" dedi. "Ha o ses oydu demek ki!" dedim. "Evet aşkım!" dedi ve beni öptü dudaklarımdan, az önce eniştemi boşalttığı dudaklarıyla. Eniştemin karımın ağzını sikmiş olması beni çok tahrik etti. Karıma, "Gel yatalım!" dedim, hızlıca yatağa götürdüm.

Odamızın kapısını özellikle açık bıraktım. Karım çıplak soyunup yatağa girdi. Hemen bacakları arasına yerleştim. Sikmeye başladım karımın amını. Bir yandan da sordum, "Nasıldı?" diye. "Güzeldi!" dedi karım. "Büyük müydü siki?" dedim. Karım, "Sen benim miniğimsin, miniğimi kimselere değişmem!" dedi. "Yani?" dedim. "Yanisi, enişten güçlü bir erkek. Kıyaslatma bana, moralini bozma!" dedi. "Peki sence eniştem o kadına gitmeyi bırakacak mı?" dedim. "Hiç merak etme!" dedi karım ve ben onu sikerken yine parmağını götüme soktu. O anda boşalmaya başladım ve ben de, "Oooaaahhh!" diye bağırdım eniştem duysun diye. Eniştem karımın ağzını sikmiş, karım bundan rahatsız olmamıştı. İşin aslı ben de çok tahrik olmuştum ve çok güzel boşalmıştım. O rahatlamayla hemen uyudum...

Sabah olunca karım iç çamaşırsız olarak evlendiğimizde giydiği geceliği giydi, mutfağa gitti. Kahvaltıyı hazırlayınca eniştem de geldi. Gecelikten karımın memeleri, amı, götü, heryeri belli oluyordu. Eniştem karımı dudağından öperek, "Günaydın!" dedi. Benim de yanağımdan makas alıp, "Günaydın minik!" dedi. Kahvaltımızı yaparken eniştem masanın altından karımın bacaklarını okşadı, arada bana bakarak. Kahvaltıdan sonra da işe gitmek için ayakkabısını giyerken, "Aman Seval ablanıza söylemeyin bunları!" diye tembihledi. Karım, "Söylemeyiz abiciğim, merak etme!" dedi. Eniştem, "Bak halen abi diyor!" dedi. Karımın götünü avuçlayıp dudağından öperek, "Akşama görüşürüz!" deyip çıktı evden. Eniştem gidince, karıma, "Artık eniştem o kadına gitmez herhalde?" dedim. Karım da, "Sen merak etme, o iş bende dememiş miydim?" dedi gülerek :)

(Mustafa)

Bu hikayenin şimdiye kadar yayınlanan bölümleri: Karımda Ne Orospuluklar Varmış!


Scroll To Top

Seks Hikayeni Yolla

Fantastik Seks Hikayeleri

18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir. 18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!

ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.

Powered by w3.css Copyright © All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: