Karımda Ne Orospuluklar Varmış! (12) (Mustafa 32 Y., Kastamonu)
Karımı bu zamana kadar çok kişi sikmişti, ama ben yine de karımdan
korktuğumdan Gül ile yaşadıklarımı karıma söyleyememiştim.
Aklımda yer etmişti Gül. Birbirimizin telefon numarasını da
almıştık.
Pazartesi Ankara'daki arkadaşım Hakan'ı aradık, evi
kiralamak için ev sahibi ile konuşmasını, eşyaları toparlayıp
hafta sonu taşınacağımızı söyledik. Karım küçük
ev eşyalarımızı toplayıp paketliyor, ben de
mobilyaları söküp istifliyordum. Köylülükten kurtulup hak ettiğimiz
modern yaşantıya geçmek için günler kalmıştı.
Salı günü öğlen telefonum çaldı. Arayan Gül idi, karıma çaktırmadan arayan eniştemmiş gibi konuştum.
Gül benimle buluşmak istiyordu. Karım beni erkek yerine
koymadığı için hiç şüphelenmedi, ben de rahatça evden
heyecan içinde Gül ile buluşmak için çıktım. Gül'ün tarif
ettiği kafeteryanın önüne gelince etrafa bakındım ama
yoktu. Gül'ü aradım, "Neredesin, seni göremiyorum?" dedim. Gül, "Kafeteryanın
karşısındaki binada, ikinci kattayım!" dedi. "Eve
mi geleyim?" dedim şaşırarak. Gül de, "Dışarda
buluşmamız doğru olmaz!" dedi. Haklıydı, Gül
evliydi ve çevresinde karım gibi orospu yerine konmayan şerefli bir
kadındı.
Hemen karşı binaya geçip ikinci kata çıktım. Gül
etrafı kolaçan edip sessizce eve aldı beni. "Kocan yok galiba?"
dedim. "Durakta, gün boyu çalışacak, korkmana gerek yok!"
dedi. Gül'ün üzerinde ev içinde giydiği gündelik pamuklu tek parça uzun
etekli elbise vardı. Sexy bir kıyafet değildi, ancak bana yakın
boyu vardı ve manken şeklinde vücudu vardı. Daha önce bacaklarını
ve yuvarlak poposunu da görmüştüm, moda dergilerinde rol alacak kadar
formda bir kadındı.
Ayakkabılarımı çıkartacağımda Gül bana
sarıldı. Kokusu burnumdan beynimin içine kadar girdi. Göz gözeyken
hiçbir şey söylemeden dudaklarımdan öptü. Karşılık
verdim ben de, başım bile dönüyordu. Öpüşürken ağzımda
Gül'ün dilini hissettim. Karım beni hiç böyle ateşli öpmemişti.
Ben de dilimi Gül'ün diline değdirerek öpüştüm. İlk kez
hayatımda böyle öpüştüm bir kadınla. Sıcak dili,
dudaklarının ıslaklığı, harika kokusu sikimi
hemen kaldırdı. Öpüşürken bedenlerimiz de birbirine değdiği
için Gül sikimin sertliğini hissetti.
"Yine bana mı kaldırdın?" dedi gülerek. "Elimde
değil!" dedim. "Ne güzel, hiç bunları yaşamadım
ben. Dört yıldır evliyiz, ayda bir ancak sevişir kocam benimle,
o da yalandan. Böyle sertleşmez, yarı sert zar zor girer içime ve
hemen boşalır!" dedi. Ben biraz şaşkındım.
Bunları konuşarak salona geçtik.
Gül, "Sakın yanlış anlama, kocamı bu yüzden
şikayet etmiyorum, esas kötüsü evimizin rızkını bazen
orospularla yiyor, anlamıyorum sanıyor!" dedi. Orospu
dediklerinden biri de benim karımdı, ama tabii bilmezden gelip, "Aaa
öyle mi, çok yanlış yapıyor kocan, senin gibi kadın varken
orospuya para vermek de neymiş!" dedim.
Gül çayları koyup salona gelip karşıma oturdu. Uzun
etekli elbisesini çıkartıp, siyah renkli dantel şeffaf bir
sutyen ve siyah incecik ipli tanga külotla kaldı. "Hoşuna
gidiyor mu?" dedi. "Gitmez mi, muhteşem bir kadınsın
gerçekten!" dedim. Sutyen tamamen dantel ve şeffaf olduğu için
meme uçlarının etrafındaki pembe halkaları rahatça
görünüyordu. İncecik beli, iki yana ayrık çok diri memeleri, pürüssüz
bacakları ve daracık yuvarlak poposu vardı.
Gül kendisini beğenmemden çok memnudu, karşımda
oturuyordu, kalkıp yanına geçecektim, ancak, "Dur, soyun
tamamen!" dedi. Ona küçük sikimi göstermek istemedim önce, ama zaten
piknikte eline aldığında anlamıştı küçük
olduğunu. Biraz da utanarak çırıl çıplak soyundum. Gül
iyice süzdü beni. "Çok zayıfsın, ufak tefeksin. Sikin de biraz
küçük!" dedi. "Evet, biliyorum!" dedim. Ama Gül bunları utandırmak için değil,
beni incelediği için söylüyordu. Onunla kendimi, karımla
hissettiğimden daha rahat hissetmiştim. Neredeyse Gül'e aşık
oluyor gibiydim.
"Karınla yatağınız nasıl, memnun mu
senden?" dedi. "Pek değil!" dedim. Gül de, "Kimse
elindekinden memnun değil. Piknikte Bayram abiyle ormana gittiniz, Bayram abi
herkese asılır. Bana da çok asıldı ama ihtiyar
şerefsize yüz vermedim. Karına da asılıyor mu?" dedi. Gül'ün
sohbeti o kadar samimiydi ve beni de öyle rahatlatmıştı ki,
doğruyu söyleyiverdim, "Bayram abi karımı daha önce
becermişti, o gün piknikte de becerdi!" dedim. Ama parayla
yapıyor filan demedim.
Gül pek şaşırmadan, "Yapar o şerefsiz. Karın
da senin gibi kocayı bulmuş, yine de başka birinin altına
yatıyor. Sana yaptığı haksızlık!" dedi. Ben
de, "Ama benden almadığı zevki Bayram abiden aldı. Ben
de karımın mutluluğu için ses çıkartmadım!"
dedim. Gül biraz da hayranlıkla, "Keşke benim kocam da senin
gibi geniş olabilse de ben de kadınlığımı
yaşayabilseydim. Ama ben Bayram abi gibi yaşlı biriyle
yapmazdım!" dedi.
Gül konuşurken sikime bakıyordu. "Bu hiç inmez mi?"
dedi. "Dokunup ellemezsek inmez. Ama heyecanım çok yüksek,
kurcalarsak hemen boşalırım!" dedim. Gül, "Olsun,
erkek değil misin boşalacaksın tabii!" dedi. Elimden tutup
yatak odalarına götürdü beni ve kendi de tamamen soyunup, "Burada sevişelim. Kocamın
yapamadıklarını yap, canın ne istiyorsa onu yap birtanem!"
dedi. Dedi ama çok çabuk boşalacağıma emindim, bu yüzden hemen
sikmek istemedim Gül'ü.
Yatakta yatıp dillerimizi değdirerek öpüştük, nefis
memelerini avuçlayıp sıktım, poposunu elledim,
parmaklarımı ateş gibi sıcak ve ıslak amına
soktum. Gül yanıyordu gerçekten. Karım gibi sikilmek için çok
arzuluydu. Ama bilmiyordu ki küçük sikimle ve iki dakikalık sikişle
tatmin olmayacaktı. Yavaş yavaş aşağı doğru
kayıp Gül'ün amına doğru yaklaştırdım yüzümü. "Ne
yapıyorsun?" dedi Gül şaşkınca gülümseyerek. "Bekle
görürsün!" dedim. Dilimi amının üstüne değdirmemle Gül yatakta
zıpladı.
"Kocam hiç yapmadı böyle, alışkın
değilim. Utanıyorum!" dedi. "Utanacak bir şey yok, çok
güzel amın var!" dedim. Hakikaten karımın amı sikile
sikile genişlemiş, amının dudakları kapanmaz
olmuşken Gül'ün amı daracıktı. Harika sulu
amcığının üzerini yalayıp, dilimle
bastırdıkça Gül kıvrandı. Arada dilimi o güzel
amının içine sokabildiğim kadar sokup tadını
aldım. Gül bu arada elleriyle çarşafı kavramış
çekiştiriyordu.
Amının üst kısmını, dişlerime
değdirmeden dudaklarımla kavrayıp emmeye başlayınca
Gül çok kalın bir ses çıkardı. Karım gibi (Ayyy!) filan
demedi, ama anırma sesi çıkartarak sırtı yataktan kesilecek
kadar yukarı doğru zıpladı. Bacaklarını
kasıp sıkmasından orgazm olduğunu anladım.
Amının üstü çok hassastı, çok kolay orgazm olmuştu. Orgazm
olunca da amının deliğinden su gibi hafif akıntı
geldi.
Gül sakinleşince beni kollarımın altından tutup
yukarı çekti, "Sen neymişsin öyle! Bunu ilk kez
yaşattın bana erkeğim!" dedi. Gururum öyle
okşandı ki, karım hep ne kadar zavallı bir erkek
olduğumu söyleyip öyle tahrik ederdi beni. Ama bir kadın
tarafından övülmek çok daha güzel geldi bana. Göz göze birbirimize
hayranlık içinde bakıyorduk.
Bacaklarını iki yana açıp sert sikimi Gül'ün amına
soktum. Hemen hiç zorlanmadan girdi küçük sikim. Gül, "Ateş gibi, çok
sıcak, çok sert!" dedi. Gül'ün amında gidip gelmeye, yavaş
hareket etmeye ve boşalmamaya çalışarak sikmeye
başladım. Başkasının karısını sikmek ne
kadar zevkliymiş onu anladım. Hem de para vermeden altıma
almıştım Şevket'in namusunu.
Gül, sikimden zevk alıyor, ama kıpkırmızı olan
yüzü beklenti içinde, "Geleceğim tekrar!" diye
fısıldıyordu. Derin nefesler alıp Gül'ün gözlerine
bakmamaya çalıştım, aklıma seks dışında
şeyler, taşınma işini filan getirip çabuk boşalmaya
engel olmak istiyordum.
İşe yaradı da, 10 dakika kadar siktim, ama Gül beni
kendine doğru çekip bacaklarını iki yana kocaman açıyor,
daha derine itmek istiyordu beni. Biliyordum ki onun istediği
şekilde, sikim içindeyken orgazm olamayacaktı. Sikimi
çıkartıp tekrar amına doğru aşağı indim.
Dilimle amını biraz sikip, sonra amının üstüne dilimle
kuvvetlice bastırdım. Karım sayesinde am yalama konusunda uzman
olmuştum, zaten karım bana (Amcık ağızlı kocam!)
derdi hep.
Gül ikinci kez aynı kasılmalarla orgazm oldu, bir yandan
neşeyle gülümsüyordu. "Bunu saatlerce yapabilirsin, bu ne güzel bir
zevk, sen ne harika bir erkeksin!" dedi. Gül'ün içinde aynı
karımdaki gibi doymayan seks iştahı vardı. Bu çok
hoşuma gitmedi, çünkü onu tatmin edebilecek kadar güçlü erkekliğim
yoktu. Yine de altımda başkasının karısı
vardı, o an Gül benim orospumdu.
Hızlıca doğruldum ve "Bakalım neşen ne
kadar devam edecek!" deyip Gül'ü hızlıca yüz üstü çevirdim. Gül'ün
yuvarlak göt yanaklarını iki elimle ayırıp ufacık göt
deliğini de yalamaya başladım. Belli ki hayatında hiç götü
sikilmemişti. Ufacık pembe göt deliği vardı. Dilledikçe
açıldı götünün deliği. Gül, "Ohhh, ahhh!" diye sesler
çıkartıp poposunu havaya kaldırıp ağzıma
dayıyordu götünü.
Biraz yaladıktan sonra yukarı çıkıp, Gül yüz üstü
yatarken sikimi göt deliğine bastırdım. Ama sikim kısa
olduğu için kafası göt deliğine biraz girip
kalmıştı. Götünün yanakları daha çok girmeme engel
oluyordu. Gül de bunu anladı ve iki elini arkaya atıp götünün
yanaklarını iki yana ayırdı. Sertçe ittirince sikim Gül'ün
götüne hemen girdi. Hayatımda ilk kez göt sikiyordum. Karımı
götünden sikenler olmuştu, ama bana hiç götten vermemişti.
Gül'ün göt deliği sanki sıkı bir paket lastiği
gibiydi. Sikimin tamamını sokunca ,sikimin kökünde lastik var gibi
oldu. Hareket etmeden durunca o sıkılık boşalmama engel
oluyordu. Bu durum çok hoşuma gitti. Götten sikmenin böyle bir
avantajı varmış meğer. İstemsizce boşalmıyor
insan.
Gül yattığı yerden başını yan çevirip, "Acır
sanmıştım, ama sen erkeğin kralısın, bir
kadın ne ister çok iyi biliyorsun, hayatımda ilk kez götten
sikiliyorum ve çok güzel!" dedi. Sikimi içinde oynatmadan ince belli
sırtını yalıyordum Gül'ün. Aslında sikimi götüne sokup
sokup çıkartmayı düşündüm, iyice açmak için, ama yapmadım,
boşalırım ve tılsım bozulur diye. Onun yerine elimi
Gül'ün göbeğinin altından geçirip amını buldum.
Sikim götünün içindeyken amıyla oynamaya başladım. Gül
zaten çoktan hazırdı, sikim götündeyken hemen kasılıp
üçüncü kez orgazm oldu. Yine o kalın sesi çıkardı. Bu sefer orgazm
olurken kasılmaları götünün içinde olunca, ne kadar sabit durmaya
çalışsam da sikim ileri geri oynamaya başladı. Zaten
dayanma rekoru kırmıştım, neredeyse 20 dakikadır
sevişiyorduk. Kendimi bıraktım ve birkaç kez pompalayıp,
sikimi götüne saplayarak içine akıttım. Ama bu olay çok
hırslandırmıştı beni, "Götveren orospu, namusunu
sikeyim senin!" diye küfürler de ettim boşalırken.
Gül ben boşaldıktan sonra sessiz kaldı. Götünden
çıkıp yatağa sırt üstü yattım ve "Çok güzeldi,
harika bir kadınsın!" dedim. Gül de dönüp sırt üstü yatarak,
"Götveren demen tamam da, neden orospu dedin bana?" dedi. "Bilmem, içimden öyle demek
geldi. Üzdüysem özür dilerim!" dedim. Gül, "Yok üzülmedim!"
deyip yataktan kalktı. Banyoda amını götünü yıkayıp
mutfaktan da iki şişe meşrubat getirip tekrar yatağa
yattı.
Böyle çıplak, sikiş sonrası utanmadan rahat rahat bir
kadınla sohbet etmek çok güzeldi. Karımın bana
yaşatmadığı şeylerdi. Mutluydum. Karımı
sadece Bayram abinin değil, birçok kişinin siktiğini
anlattım Gül'e. Karımın seks arzusunu modern insanlar gibi
tatmin ederken benim de çok zevk aldığımı söyledim. Gül
dikkatlice dinledikten sonra, "Peki, beni de başkasına siktirir
miydin?" dedi. "Bilmem, sen istersen olur ancak, ayrıca kocan
ben değilim!" dedim.
Gül, "Kocam yatakta kocalık yapmaz ki. Hem ona böyle
şeyleri hayatta söylemem!" dedi. "Sen bilirsin, çok istersen
karım anlamadan bir şeyler yapmaya çalışırım!"
dedim. Ben öyle deyince Gül'ün yüzü pembeleşmişti, yanmaya
başlamıştı, tahrik olduğu
anlaşılıyordu. Ki hiç konuşmadan yatakta dizleri üzerine
kalkıp, sürüklenerek amını yüzüme kadar çıkartıp
ağzıma oturdu.
Bacak arası öyle hoştu ki. Amı o kadar güzeldi ki, halen
minicik deliği vardı. Hemen tüm bildiklerimle yalamaya ve emmeye
başladım amını. Gül de bir yandan, "Beni de orospu yap!"
diye mırıldanıyor, bir yandan da belini hareket ettirerek
amının üstünü yüzüme sürtüyordu. "Yaparım sevgilim!"
diyordum ağzım boşta kaldıkça, "Seni buraların en
onursuz orospusu, kocanı da en büyük boynuzlusu yaparım!"
diyordum. Bu sözlerimle Gül dördüncü kez yine bağırarak orgazm oldu.
İkimiz de ter içinde kalmıştık ve çok mutluyduk.
Kalkıp beraber duşa girdik. Gül güzelce yıkadı beni. O
anlarda, Nilgün yerine keşke Gül benim karım olsaydı diye içimden
geçirdim.
Duştan çıkıp sohbet ederek giyinmeye başladık.
Giyinirken, Gül, "Tekrar sikmek ister misin beni?" dedi. Sikim inikti,
"Boşalınca tekrar kalkması çok uzun sürüyor!" dedim. Aslında
yapabilseydim tekrar sikmeyi çok isterdim. Gül, "Ben de deneyeyim mi?"
diyerek külodumu indirip yumuşak sikimi ağzına aldı.
İnik sikin yalanıp emilmesi de çok zevkliymiş aslında. Hem
bu sayede sikimin kılları ağzına burnuna girene kadar
sikimi Gül'ün ağzının içinde gezdiriyordum.
Başkasının karısının ağzına vermek ne
güzelmiş. Karımı sikenler hep bu zevki yaşamışlar
diye düşündüm.
Gül iştahla emdi sikimi, yaladı, taşaklarıma masaj
yaptı, ağzıyla vakumlayıp çekti taşaklarımı.
Bir ara sikimi ağzından çıkarıp, "İlk kez sik
yalıyorum, kocama hiç yapmadım!" dedi ve tekrar aldı
ağzına. "Merak etme, kamuya açtık seni, artık çok
yarak yalarsın!" dedim gülerek. Gül de ağzında sikim varken
homurdanarak güldü. "Ağzın doluyken konuşma orospu!"
dedim. Yine gülüştük. Gül hiç sıkılmadan 15 dakika sikimi
yalayıp emip taşaklarımla oynadı.
Gerçekten sonunda yarı yumuşak oldu sikim. Gül, "Bu
kadarla sikiyor kocam beni, onunki en çok bu kadar sert oluyor. Siksene
beni!" dedi. İstiyordum ben de, ama gerçekten bu haliyle sikim Gül'ün
daracık amına girmezdi. Gül sikimin kökünü kuvvetlice
sıktı. Sikim mosmor oldu, aynı sönük balon gibi aslında,
kökünden sıkınca kan ön tarafa gidiyor, biraz daha sert oluyor sikin
ucu.
Hiç sikimi bırakmadan sırt üstü yatıp beni üzerine
çekti, eliyle yarı yumuşak sikimi amının içine soktu.
Amının içi yine vıcık vıcık ıslaktı,
çok azmıştı yine Gül. Bana, "Deminki gibi pis konuş!"
dedi. Ben de, "Orospusun sen, pis bir fahişesin, hem de karımdan
betersin, seni satacağım, inşaatlarda siktireceğim,
kerhanelerde çalıştıracağım. Adi bir sürtüksün sen!"
diye konuşmaya başladım. Ama bunları söyledikçe kendim de hırslanıyordum,
başkasının karısını aşağılamak çok
keyifliydi. "Namusun sikimin ucunda, götveren karı seni. Fahişeler
gibi giydirip başka yarakların altında sikilirken izleyeceğim
seni. Gurursuz orospu!" diye saydırdıkça sikim sertleşti
Gül'ün amının içinde. Gül de havaya girmiş, "O orospu karını
bırak, beni sat, benim pezevengim ol!" diyordu.
Artık diyecek bir şey kalmayınca sikim inmeye
başlamadan hemen boşalmak için Gül'ün daracık ama ıslak
kaygan amında gidip gelmeye başladım. Gül başını
kaldırıp benim memelerimi yalamaya başlayınca, hem sikimle
hem memelerimle farklı ama aynı anda uyarılma hissi
yaşayarak boşalacakken, sikimi amından çıkartıp Gül'ün
yüzüne yaklaştırdım, az da olsa fışkıran
döllerimi yüzüne, alnına ve yanaklarına boşalttım. Gül
neşe içinde, "Woawww!" deyip, sikimi çekiştirerek son kalan
dölleri dudaklarına getiriyodu.
"Offf, bitirdin beni!" dedim. Gül, "Çok
azdırdın beni!" deyip başımı zorla amına
sürükledi tekrar. Sönmeyen ateşini bir kez daha dindirmek için Gül'ün
amını yalamaya başladım. Ama artık dilim bile
tahriş oldu am yalamaktan. Gül de aynı karımın bana
yaptığı gibi saçlarımdan çeke çeke başımı
amı üzerine kılavuzluyordu. Sağa sola, yukarı
aşağı, her şekilde yaladım, ama bir türlü orgazm
edemedim bu sefer. Gül ise vazgeçmeden, "Hadi, hadi, hadi!" diyordu.
Amının üstünü yalayıp aynı anda iki
parmağımı amının içine soktum ben de. "Ohhh!"
dedi. Amı çok sıkıydı, ama çok ıslaktı. Üçüncü
parmağımı da soktum ben de. Hem yalayıp hem
parmaklarımı ileri geri yapıyordum. Gül orgazm olacak gibiydi. Amının
gerilerek dolması hoşuna gitmişti. Karşı koyacak hali
de yoktu. Ben de elimi kürek yapıp dört parmağımı zorlaya
zorlaya minicik deliğinden geçirip amına soktum. Daracık
amı genişletmek çok zevkliydi. Gül'de hiç acı ifadesi yoktu.
Başparmağımı da sokup tüm elimi sokmaya
çalışırken Gül acıyla karışık bir
çığlık atarak orgazm oldu. Beşinci olmuştu bu.
İkimiz de bitkin halde doğrulduk, öpüştük.
Konuşmadan toparlanıp giyindik. "Artık gitmem lazım!"
dedim. Gül sırıtarak, "Gitmen gerekmeseydi kova gibi yapacaktın amımı!"
dedi. "Merak etme, artık başkaları döl kovası yapacak
senin amını!" dedim, gülüştük. Son kez öpüşüp, "Tekrar
görüşelim!" deyip evinden usulca çıktım.
Kendi evimize döndüm. Karım kendisini aldatmış olmam ihtimalini
hiç görmediğinden, "Enişten nasıl?" dedi. "İyi,
selamı var!" dedim ve eşyaları toplamaya devam ettik. Hafta
sonu için Ankara'ya taşınmaya hazırdık artık. Gül'ü
tekrar göremeyecek olduğum için de üzgündüm. Eşyaları
taşıyacak kamyonu ayarlamıştım, fakat daha otobüs
biletlerimizi ayırtmamıştım. Karım, "Şöför
yalnızsa otobüse boşuna para vermeyelim, önde kamyonla gidelim!"
deyince kafama yattı.
Pazar günü sabah erkenden kamyon ve hamallar geldi. Eşyaları
yüklemeye başladık. Karım yukarda evin içindeki eşyaları kontrol ediyordu, ben aşağıda kamyonun yanında gelen eşyalara göz kulak oluyordum. Hamallar sürekli eşya indiriyordu. İki saat sonra eşya indirme ve kamyonu yükleme işi bitti. Karımla birlikte anahtarı ev sahibine teslim etmek ve vedalaşmak için tekrar binaya girerken, karım cebinden bir miktar para çıkarıp bana verdi ve gülerek, "Hamallara ödediğin paranın yarısını geri kazandım!" dedi. Karım kaşla göz arasında orospuluk yapmış, para karşılığında hamalın birine kendini siktirmiş, diğerlerine de sakso çekmişti.
Vedalaşma faslından sonra karımla beraber şöförün yanına oturup yola
çıktık. Ben ortaya oturdum, çünkü karımı kamyoncuyla
yanyana oturtmak istemedim. Eşyaları yüklerken karımın dar
kotundan belli olan götüne çok bakmıştı şöför. Yolda karımın yeni
bir orospuluk yapmasını istemedim...
Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra nihayet Ankara'ya vardık. Kiralayacağımız
dairenin olduğu binanın önünde arkadaşım Hakan karşıladı
bizi. Hakan hamalları da ayarlamıştı. Kiralayacağımız
daireye çıktığımızda ev sahibi de elinde kontratla hazır
bekliyordu. Daireye şöyle bir bakıp, kontratı imzaladık, anlaştığımız
üzere bir yıllık kira parasını peşin ödedik. Hamallar
eşyaları evin içine taşıyıp gittiler. Hakan'la
birlikte eşyaları yerleştirdik, yine de tam olmadı. Hakan
sağolsun çok uğraştı, çok emek verdi. Teşekkür ettik
ve gitti. Gece yeni evimizde yattık, çok yorgunduk hemen uyumuşuz...
Sabah kapının ziline uyandık. Ben gidip kapıyı
açtım. Hakan bakkaldan peynir, zeytin, reçel, yağ, ekmek, domates
biber falan almış, "Hadi kahvaltımızı yapıp ev
işine devam!" dedi. O sırada karım da yatak odasından
çıktı, çıktı ama geceliği ile çıktı.
Şeffaf beyaz geceliği içinde sutyeni yoktu, memeleri uçları
belirgin şekilde sallanıyordu. Altındaki kırmızı tanga
külodu da belli oluyordu. Hakan yüzünde gülümseme ile, "Günaydın
yenge!" dedi. Karım da Hakan'ı yanaklarından öpüp, "Hakancığım
sağol, sen çok iyi arkadaşsın, ne kadar teşekkür etsek az!"
dedi. Ben biraz bocaladım, ama karımı bunca kişi
sikmişken en iyi arkadaşım Hakan'dan esirgeyecek değildim. Karım
pek sikilme havasında değildi, ama Hakan'a her yerini
göstermişti şimdiden.
Hakan'la salondaki masaya geçtik, karım da çayları
getirdi. Tepsiyi eğilerek bize tuttukça, Hakan karımın
çıplak memelerini geceliğin içinden görüyor, keyifle gülümsüyordu.
Bana, "Devrem çok şanslısın, ben bekar kaldım, sen dünya
güzeli yenge yapmışsın!" dedi. Karım da gülümseyerek, "İltifat
ediyorsun!" dedi.
Kahvaltımızı yapıp ev işine devam ettik.
Akşama doğru Hakan, "Benim işe gitmem lazım!"
dedi. "Ne işi oğlum bu saatte?" dedim. Bana telefonda eğlence
yerinde çalışıyorum dediği meğer pavyonda kapıda
güvenlikmiş, bu yüzden geceleri çalışıyormuş. "Peki,
hayırlı işler, güle güle!" dedik. Hakan gidince, karım,
"Yakışıklı hergele!" dedi. Gülüştük.
Bulmuştuk karımın yiyeceği yarrağı :)
(Mustafa)
Bu hikayenin şimdiye kadar yayınlanan bölümleri: Karımda Ne Orospuluklar Varmış!
18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir.
18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak
kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!
ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.
Powered by w3.css
Copyright ©
All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: