Çok Hızlı! (18) (Orhan 36 Y., Bursa)
Karımın
40'ı çıkana kadar öyle böyle idare ettim. Akşamları iş
çıkışı gidip kızımı seviyor,
kayınvalide ile yemek yiyor, sonra evime gelip yatıyordum. Bir
akşam eve geldiğimde Behiye abla kapıyı açtı, "Konuşmamız
lazım!" deyip içeri çekti. Çok güzel bir masa kurmuştu.
Rakıları doldurdu. Dertleşip içmeye başladık. Sonra, "Hayat
devam ediyor!" deyip, günlük işlerden konuştuk. Gecenin
ilerleyen saatlerinde de elimden tutup yatak odasına götürdü. Gayet normal
bir seks yaptık. Zaten nerdeyse 1.5 aydır
boşalmamıştım. O akşam 3 kez boşaldım ve
orda uyudum.
Sabah güzel bir
kahvaltı hazırladı. Beraber çıkıp evlerin
inşaatına gidip durumu kontrol ettik. Sonra da Fatma'yı
alıp yemeğe gittik. Yemek dönüşü üçümüz Behiye ablanın özel
odasına gittik. 1.5 ay sonra hapımdan almıştım o gün.
Behiye abla, "Sen otur aslanım!" dedi. Fatma da, "Senin
yokluğunda birbirimizle idare ettik!" dedi. Sırayla belden
bağlamalı yarakla birbirlerini siktiler. Sonra da beni yatağa
aralarına alıp, biri yarağımı emip amına
alırken, diğeri ağzıma oturup amcığını
dilletti. Akşama kadar çeşit çeşit pozisyonlarda sikiştik,
defalarca boşaldık...
Akşam üzeri
telefonuma baktığımda Nur'dan mesaj gelmişti. Kocası
bir iş görüşmesi için Konya'ya gitmiş, orada ortak olarak tekrar
dükkan açmayı konuşuyorlarmış. "Ne zaman dönecek?"
dedim. "En az bir hafta yok!" dedi. "Ozaman, Güzin'e 3 gün izin
istediğini, Konya'ya gidip kocanla konuşman gerektiğini söyle!"
dedim. Altınoluk'taki otel sahibi aradı o anda. Daha önce zaten, Assos'da
bir otel olduğunu, onu almak üzere görüşmeler
yaptığını söylemişti. "Yarın toplantı
var, gelebilir misin?" dedi. "Gelirim!" dedim. Behiye ablaya
anlattığımda, "Tamam beraber gidelim!" dedi. "Ben
yalnız gidip 1-2 gün kafa toplamak istiyorum!" dedim. "Tamam
aslanım, nasıl istersen!" dedi. Güzin'i aradım, "Ben
yarın Altınoluktayım!" dedim. "Ya Nur böyle böyle
diyor, 3 gün izin istiyor?" dedi. "Yalnız idare edebilir misin?"
dedim. "Ederim!" dedi.
Nur ile
anlaştım, ertesi gün için Konya'ya 3 günlük gidiş dönüş
bilet aldı. Beraber Altınoluğa gittik. Yolda arabada bile, elele,
konuşa konuşa kararımızı verdik, kocasından
boşanacaktı. Nur'u otelde bırakıp toplantıya girdim.
Otel Assos yolunda bir yerdeydi. Çok güzel işlek bir oteldi. Fakat sahibi
çok yaşlanmış, son birkaç yıldır işletmecilere
kiralamış, ama ne gereken özeni göstermişler, ne de
paralarını tam tahsil edebilmiş, birkaç defa otelin üstüne çökmeye
kalkmışlar. Oturup konuştuk ve oteli almaya karar verdik.
Yarı yarıya ortak alacaktık. Altınoluğa dönüşte
Behiye ablayı arayıp anlattım ve "Hayırlı olsun,
bir otelin daha oldu!" dedim. "Otelimiz aslanım!" dedi...
Akşam Cunda da,
Nur ile elele gözgöze bir rakı, balık, ayvalık yapıp otele
döndük. Odaya çıkınca soyunup birer duş alıp gecenin
bulanıklığını attık. Duştan çıkan
meleğime baktım bornoz içinde, yanıma çekip bornozunun
bağını çözdüm. Islak saçlarını koklayıp her
santimini öptüm, yaladım, hatta küçük ısırıklar attım.
Defalarca birbirimizi emerek, içinde dakikalarca kalarak, Ahlar Ohlar Aşkımlar
arasında boşalıp, duş alıp seviştik. Sabah seherinde
ikimizde yorgun ama mutlu uyuduk. İkinci gün gezip dolaşıp
ikinci geceyi de zevk denizinde geçirdik. Üçüncü gün sabahtan Çanakkale'ye
geçip, orda gezip dolaşıp Bandırma üzerinden Bursa'ya döndük.
Onu evinin
yakınlarında bırakıp büroya geçtim. Güzin gülümseyerek
karşıladı. "Hayırlı olsun!" dedi önce, sonra
da, "Nur ile 3 gün nasıldı, doydunuz mu?" dedi. Ulan biz
biletleri bile alıp, mevzuya kılıf hazırlamış,
ama oteli unutmuştuk. Muhasebeci ile konuşurken öğrenmiş. Behiye
abla da biliyormuş, patronu aramış hayırlı olsun diye,
o da Nur hanım var yanında demiş. Aman sanki hesap verecektim. "Ne
o kız, kıskandın mı?" deyip elini tutup arka tarafa
geçirdim, güzel bir sakso ile ağzına yüzüne boşaldım. Sonra
da domaltıp güzelce götünden siktim. Güzin, "Sen hepimize yetersin
Orhanım!" diye diye orgazm oldu. Bilse takviye hapı olmasa...
Akşam
çıkınca çocukluk arkadaşım Murat'ı aradım, uzun
zamandır oturmamıştık. Bir yere oturup konuştuk. Onun
işsiz olduğunu öğrenince, "Yarın büroya gel,
bakalım!" dedim. Kafam çakır olmuştu, ama
kızımı özlediğimi farkettim. Kaynanayı aradım. "Gel,
uyumuştu ama az sonra uyanır, mama saati yaklaşıyor!" dedi.
Kızım 1.5 yaşına gelmiş, tam sevilme çağında,
baba demeyi öğrenmiş, çok tatlı bir çocuk olmuştu...
Mamasını
yerken biraz sevdim. Ama, "Uyku düzeni bozulmasın, kal burda, sabah
seversin!" dedi kaynanam, yatırdı kızımı. "Ben
gider sabah gelirim!" dedim. "Bak alkollüsün, gir yat, oda çok!"
dedi. O zaman, "Dolapta var mı bir şeyler?" dedim. "Olacak!"
dedi. Rahmetli de benim gibi akşamcıydı. Birşeyler getirdi.
Bir bira da kendine açtı ve "Beni de alıştırdı
rahmetli, arkadaşlık ederdim ona. Zaten kız da
mamasını yedi, sabah ancak uyanır!" dedi. Konuşmaya
başladık. "Tekrar evlenecek misin?" diye sordu. "İstemiyorum,
ama kızıma..." dediğimde susturdu, "İstemiyorsan
evlenme, ben onu büyütürüm, dert etme, ama çok gençsin, yalnızlık zor
gelirse?" dedi sustu. Kaynanam 47 yaşındaydı. "Sen de çok
gençsin, kıza bakacağım diye köreleceksin. Bir yol
bulmalıyız!" dedim. "Sen beni düşünme, ben
başımın çaresine bakarım. Sen kıza sevgini göster,
babalığını eksik etme yeter!" dedi. "Tamam, anlaştık!"
dedim, kadeh tokuşturup anlaşmamızı onayladık.
Sabah
uyandım. Salonda üçlü koltukta sadece boxerla, üzerimde bir pike örtülü,
masa dağınık, ama üçlü koltuğun önündeki sehpada bardaklar,
bira boşları hatırlamaya çalışırken, içerden
kızımın sesi geliyordu. Koridora çıktım. Yatak
odasının ve kızımın odasının
kapıları açıktı, oraya doğru yürüdüm. Kaynanam
sırtı dönük, götünün arasına girmiş pembe bir tanga ve
pembe bir sütyen takımla, yatakta domalmış, yatağa
yatırdığı kızımı seviyor, "Uyanmış
mı prensesim?" deyip, güldürüyor, mıncıklıyordu.
Birkaç dakika
seyrettim. Yarağım kalkmaya başlamıştı Kaynanam
taş çatlasa 65 kiloda, tahmini 1.70 boyunda, çok güzel bir
kadındı, ama bugüne dek hep kaynanamdı. Kızımla
oynarken, (tam domaltılıp arkadan amına pompalanma pozisyonunda)
tangasının yanlarından amının dudakları
taşmış, kızımı severken yaptığı
hareketler yüzünden götünü sallıyordu. Yarağım resmen taş
kesilmişti, sanki kaynanamı değil, sikişmek üzere eve
attığım bir kadını seyrediyordum...
Ne kadar sürdü
bilmiyorum, ama kızım parmağıyla beni gösterip, "Ba-ba!"
dediği anda, kaynanam yatağa kızımın yanına
devrilip, pikeyi üstüne çekti. Ben de, "Gel kızım babana!" dedim
elimi uzatıp, ama orda boxerla dimdik yarağımla dineliyordum.
Kaynanam benden tarafa bakmasa da, yandaki makyaj aynasından
yarağıma baktığını görüyordum. Kızımı
kucağıma alıp içeri gittim. Birkaç dakika sonra kaynanam üzerine
geçirdiği günlük bir elbise ile gelip kızımı
kucağımdan aldı. "Mamasını yedirip, sana
kahvaltı hazırlayayım!" dedi. "Gerek yok,
hazırlanın dışarı kahvaltıya gidelim!"
dedim. "İşin yok mu?" dedi kaynanam. "Bugün yok!"
dedim. Hatırladım ki gerçekten günlerden pazardı.
Çıkıp
FSM'de güzel bir kahvaltı mekanına gittik. İlanlarından
görmüştüm. Çocuk oyun alanı ve animatörler vardı. Oturduktan
sonra, kızımı cam kaplı devasa bir alandaki çeşit
çeşit oyuncakların olduğu bakıcı dolu bir bölüme
aldılar. Kızım ne kadar mutlu görünüyorsa, kaynanam o kadar
düşünceliydi. "Sabahki olay için kusura bakma, geçip gitmeliydim,
tuvalete kalkmıştım, ama manzara karşısında
çivilenip kalmışım, özür dilerim!" dedim. "Asıl
dedi ben özür dilerim, beni öyle gördüğün için! Ama gece çok fena
sarhoş olduk ikimiz de, gece fena sıcak bastı, üstümdekileri
çıkardım, ama senin içeride uyuduğunu unuttum!" dedi. "Gül
hadi, olur bunlar!" dedim, hafif tebessüm etti.
"Yalnız ben
masadan sonrasını hatırlamıyorum, kopmuşum valla!"
dedim. "Ben de parça parça hatırlıyorum!" dediğinde, "Bir
şey yapmadık değil mi?" dedim dalga geçer gibi. "Masada
belim ağrıdı deyip koltuğa geçtin, sonra ben çerezleri
tazelerken bira alıp geldin mutfaktan, ben de 3'lü koltuğa
yanına geldim. Bir ara sarılıp karşılıklı
ağladık. Sonra sızacak gibi olunca kayınpederinin şort
tişörtlerinden vereyim dedim, pantolonu sıyırıp ha boxer ha
şort sıcak zaten dedin. Kaldırıp odaya yatağa
götüreyim dedim, ilk an ayağa kalktın, koltukaltına girip
yürütmek isteyince, eğilip beni öpüp sağol dedin, sonra da koltuğa
bırakıp kendini horlamaya başladın, ben de üstünü örtüp
gidip yattım!" dedi. Biraz utanır gibi oldum.
Kahvaltıdan
sonra hayvanat bahçesine gittik. Kızım çok mutluydu, ama huysuzluk
etmeye başladı. Yolda arabada koltuğunda uyudu. Eve gidip
kızımı yatırdık. Kayınvalide birer neskafe
yaptı. Sigara yapıp balkona oturduk. "Birşey soracağım!"
dedim kaynanama. "Sor!" dedi. "Ben başımın
çaresine bakarım dedin akşam, o nasıl olacak?" dedim.
Kızardı ve "Konuşturma beni!" dedi. "Merak ettim,
bu senin kadar beni de ilgilendiriyor!" dedim. "Rahmetli şeker
hastasıydı. Zaman zaman sorun yaşardı. O yüzden bana birkaç
oyuncak almıştı!" dedi. "Anladım, ihtiyacın
olursa söyle, internetten getirtirim!" dedim. "Niye sana söyleyeyim,
ben de alırım!" dedi. "Oldu, kurye eve plastik yarak
getirsin!" lafı ağzımdan çıkıvermişti. "Haklısın,
onu düşünemedim!" dedi. "Sen beğendiğini yolla bana
whatsapdan, ben büroya getirtir, sonra sana getiririm!" dedim.
"Sabah ne
kadar seyrettin beni?" dedi. "Bayağı uzun!" dedim. "Evet,
önünden belli oluyordu!" dedi gülümseyerek. Sonra, "Soru
sırası bende!" dedi ve "Hiç olmadın mı biriyle 2
aydır?" dedi. "Olmadım!" dedim. "Dokunmadın
bile mi?" dedi. "Dokunmadım!" dedim. Biraz utanır ve
suçluluk duyar gibi, "Ben dayanamadım!" dedi. "Aaaa!"
dedim. "Evet, sanırım ben de orda buldum yastan
çıkış yolunu. Sabah ondan kazık gibiydi seninki, yoksa bana
kalkmadı!" dedi gülerek.
"O manzaraya
kalkmaması mümkün mü?" dedim. "Hadi ama, pörsüdüm!" dedi
mutfağa girerken. Arkasından gidip tezgah ile arama aldım. Yüzü
bana dönüktü. Bacağımı iki bacağının arasına
sokup belinden kavradım. Dizimle amına baskı yaparken dudaklarına
uzandım. "Yapmamalıyız!" dedi. "Neden?"
dedim. Tekrar, "Yapmamalıyız!" dedi, ama pozisyonda kalmaya
devam etti. Kalçalarını avuçlayıp tezgaha oturtum ve "Emin misin?"
dedim. "Bilmiyorum, bana zaman ver!" dedi. "Peki!" dedim, yanağından
öpüp, tezgahtan indirdim, mutfak masasına geçtim. O ara kız uyandı,
onunla oynadım bir saat kadar (o ara hiç konuşmadık). Sonra
çıktım evden.
[Orhan]
« Çok Hızlı Tüm Bölümleri
|