Karımın Orospulukları! (13) (Mustafa 32 Y., Ankara)
Ankara'daki ilk haftamızda etrafı gezdik, marketlerin,
durakların yerlerini öğrendik. İlçedeki gibi değildi
Ankara, her yer temiz ve çamursuzdu. Sabahları köye gidip tarlaya ve
hayvanlarına bakmak zorunda değildim. Modern
şehir hayatı karıma da bana da çok iyi gelmişti. Evde fiber
internet bile vardı, asker arkadaşım Hakan da eski laptopunu bize
vermişti, diziler, filmler izliyorduk karımla. Hakan gece
çalıştığı için, biz de gündüzleri
dışarıda olduğumuz için ilk hafta görüşemedik pek, ama
telefonla hep konuştuk.
Metro, tren vs. için aylık
kart satın alma konusunda bilgi aldık.
Yaşadığımız yer Ankara'nın şehir merkezine
biraz uzak, sessiz ama site denen yapılaşma
içinde 5 büyük bloktan oluşuyor, her blokta 40 civarında daire
bulunuyordu. Sitenin neredeyse bizim köy kadar nüfusu vardı.
Hafta sonu olunca Hakan'ı çağırdık, "Mesai
sonrası gel kahvaltı yapalım!" dedik. Sabaha
karşı 6 gibi Hakan geldi. Hakan'a, "Devrem
çok zor değil mi çalıştığın saatler?" dedim. Pavyonda güvenlikte
çalıştığı için gece saat 8'den 12'ye kadar
yoğunluk varmış, sonra bir de sabah 4-5 gibi
çıkış kalabalığı oluyormuş. "Çok zor
değil aslında!" dedi. Hakan zaten
askerdeyken bizim bölüğe usta birliğinden komando olarak gelmiş,
paşanın yakın korumasıydı. Çok öyle iri yarı
değildi, 1.90 civarında boyu vardı, o yapısına
karşın hep çok nazik ve kibardı.
Hakan sabah çok erken geldiği için biz
yataktan uyanıp çıkmıştık. Karım yine şeffaf
geceliği ile sutyensizdi. Hakan daha önce de karımı öyle
görmüştü, ama gözlerini yine de alamadı karımın
memelerinden ve güzel bacaklarından. Karım salondaki masaya
kahvaltıyı hazırlarken ben Hakan'la sohbet ettim. İş aramaya başlayacağımı söyledim. Hakan,
"Ben de sorayım patronlara. Güvenilir, düzgün insan olmak,
ağzı kapalı olmak önemli bizim işte, bence seni işe
alır!" dedi.
Bu arada da karım sofrayı kurarken pencereden
gelen gün ışığına denk geldikçe
geceliğinin içindeki kırmızı külodu belirginleşiyor,
yuvarlak götünün hatları görünür oluyordu. Hakan da yüzünde neşe ile
hem karıma zevkle bakıyor, hem de benimle sohbet ediyordu. Bugüne dek
karımı altına alanlar karımın seks
açlığından ve benim zayıf erkekliğimden
faydalanmışlardı, ama Hakan'la karım ve ben dostça,
arkadaşça, çok güzel anlaşıyorduk. Karım vücudunu Hakan'a
sergilemekten çekinmiyor, ben de kıskanmıyordum.
Kahvaltıdan sonra Hakan salonda kanepeye
kıvrıldı ve "Ben biraz kestireyim!" dedi. Karım, "Orada
rahat edemezsin, geç bizim yatakta yat. Biz
sofrayı toplarız!" dedi. Hakan, "Sağol yenge!"
deyip yatak odamıza gitti. Hakan içeri gidince, karım, "Arkadaşın
Hakan gerçek bir dost. Bu yeni hayatı biraz da ona borçluyuz. Sen de ne
kadar düzgün bir insansın ki aşkım,
böyle bir dostun olmuş!" dedi.
Karım beni nadiren övdüğü için bu sözleri
hoşuma gitti. Vücudunu Hakan'a sergilemesi de tahrik etmişti zaten
beni. Dudaklarından öptüm, götünü avuçladım. Elimi sonra ön taraftan amına attım. Karımın amı
ıslaktı, küloduna kadar geçmişti ıslaklığı. "Canın
mı çekiyor aşkım?" dedim, heveslendim sikmek için karımı.
Karım ise, "Hakan hem çok düzgün fizikli, upuzun boylu, hem de çok
kibar, etkilendim biraz!" dedi. Meğer beni değil Hakan'ı
istemişti canı karımın.
Kıskandım arkadaşımı o an, öpmeyi
bıraktım. Karım, "Etkilendim dediğime bakma sen,
aranızı bozacaksa yatmam altına arkadaşının merak
etme!" dedi. Ben de, "Zamana bırakalım aşkım. Hakan'la
dostluğumuz çok güzel, bir şey yaşayacaksak ona güvenebiliriz.
Seni sikip hem sana hem bana zevk verecek ondan daha iyi arkadaş
bulamayız!" dedim. Karım, "Canım
boynuzlu kocam!" diye kıkırdadı.
Sofrayı toparladık. Karım şimdiden akşam
yemeğini yapıp hazırlamak istiyordu. Karım mutfakta fasulye ayıklarken ben
de banyoya geçip, Hakan'a temiz havlu filan çıkartayım dedim. Banyoya
geçerken, yatak odamızın kapısı yarım
açıktı, kapıya dokunmadan sessizce içeriye baktım. Hakan
yattığı yerde, karımın iç
çamaşırlarını koyduğu çekmeceyi dolaptan
çıkarmış, yan yatmış, karımın
külotlarını eline almış inceliyordu. Üzerinde sadece siyah
bir Boxer vardı. Vücudunda hiç yağ yok, acayip kaslıydı
Hakan. Giyinikken belli olmuyordu bu kadar kaslı olduğu.
Hakan baktığı külodu tekrar düzgünce
katlayıp çekmeceye koyuyor, sonra diğerini çıkartıyordu.
Çekmecenin altından karımın Antalya'da giydiği bikiniyi
bulup çıkarınca, bikininin küçük alt parçasını daha bir
ilgiyle alıp bakıp kokladı ve kendi külodunun içine soktu.
Karımın bikini altını yarrağına sürtüyordu. Boxer
küçük olmamasına rağmen sikinin ucu dışardaydı. Uzun
boylu olduğu için sanırım, siki de
uzundu asker arkadaşımın.
Karım mutfaktan, "Mustafaaaa?" diye bana
seslenince, Hakan kapıya doğru
başını çevirdi. Benim onu gördüğümü anlayıp, "Kanka
kusura bakma, çok özür dilerim!" dedi. Ben de odaya girip, "Hakancığım
önemli değil, sen de erkeksin, karımın senin yanında gecelikle
gezmesinden etkilendin, çok normal. Biz modern insanlarız, rahat ol!"
dedim. Hakan yine de mahçup bir şekilde hemen
bikiniyi külodunun içinden çıkartıp çekmeceye koydu ve çekmeceyi de
yerine taktı. Bu arada sikinin kafası halen Boxerinden
dışardaydı, eliyle bir yandan sikini kapatıyordu.
Hakan'a, "Rahat ol kanka, yengen de seni seviyor, takmaz böyle
şeyleri, olgun insanlarız üçümüz de!" dedim. Hakan biraz
şaşkın, ama sevinerek, "Yengem kızmasın da, siz
de benim ailem gibisiniz, aramız bozulsun istemem!"
dedi. "Bozulmaz bir şey, yengen için senden iyi yatak
arkadaşı mı bulacağım!" dedim.
Ben böyle söyleyince Hakan elini Boxerin üzerinde hareket ettirmeye
başladı ve "Kanka yengemi görmek bile beni çok fena yapıyor!"
dedi. Ben de, "Sen yatıp dinlen, düşünme bunları!"
deyip çıktım.
Mutfağa gittim, karım mutfakta yemeği
yapmaya devam ediyordu. "Buyur?" dedim. "Gerek kalmadı, dolaptan zeytinyağını ver diyecektim, kendim aldım!" dedi. Karıma, "İstersen giyin artık,
öğlen olacak, gecelikle kalma!" dedim. Karım,
"Hakan odada değil mi?" dedi. Ben de, "Olsun, kardeşimiz
sayılır, zaten uyuyor!" dedim.
Karımla beraber giyinmek için odamıza
gittiğimizde Hakan yüz üstü yatmış uyuyordu, ya da uyuyor
numarası yapıyordu.
Hakan'ın uzun zayıf bacakları, kaslı
sırtı ve düzgün fiziği karımın ilgisini çekti hemen. Karım
başıyla Hakan'ı bana gösterip eliyle (Harika!) işareti
yaptı. Sonra geceliğini çıkardı, Hakan'ın
tarafına geçip külodunu da çıkardı, çırılçıplak
olarak dolabı açtı, kıyafet bakmaya başladı.
Aslında karım bakar gibi yapıyordu, çıplak olarak durmak
hoşuna gidiyordu Hakan odada varken. Hakan da gözünü açmış, hem
bana, hem çaktırmadan karıma bakıyordu. Ben de
gülümsedim.
Karım, "Ben giyinmekten vaz geçtim, çok erken
kalktık, biraz uyuyalım, zaten hafta sonu, uykumuzu alalım sonra giyiniriz!" deyip yatağa
yattı. Ben de, "İyi fikir!" dedim ve yatmak için karımın yanına
iliştim. Karım ortamızda olduğu için az kaykılıp
Hakan'a yaklaştı. Hakan halen uyuyor
numarası yaparak sırt üstü döndü. Karın kasları çok
sıkıydı, siki Boxerin içinde halen kalkık duruyordu. Karım
fısıldayarak, "Offf şuna bak!" dedi. Ben de, "Şşş, sessiz ol!" dedim gülümseyerek.
Karım sırt üstü yatarak, sol elini benim küloduma
attı. Sikim taş gibiydi. Yavaşça elini
külodumun altına doğru getirip
taşaklarımı avuçladı. Sonra Hakan'ın uyuyan haline
bakıp sağ elini Hakan'ın Boxerinin içine yavaşça soktu. Karım
gözlerini kapatmıştı, Hakan'ın yarağını
elinde hissetmek ona zevkli gelmişti. Elini daha
aşağılara daldırıp sanırım
Hakan'ın taşaklarını da avuçladı.
Hakan yavaşça gözlerini açıp, "Yenge???
Mustafa???" dedi. Ben de gülümseyerek, "Sen dinlenmene bak kanka!"
dedim. Karım da gülümseyerek, "Hakan harika vücudun var, şu
elimdeki de ateş ediyor!" diye şaka yapınca, Hakan, "Aman
yenge dikkat et, patlar!" dedi, üçümüz de gülüştük. Artık aramızda gizli saklı kalmamıştı.
Hakan yan dönüp karımın memelerini kocaman güçlü elleriyle
avuçlayıp, memesinin birinin ucunu ağzına alıp emmeye
başladı. Karım da benim sikimi bırakmış, Hakan'ın
sikine 31 çekiyordu o esnada.
"Siz harika arkadaşlarsınız, kendimi hiç
böyle rahat hissetmemiştim!" dedi Hakan. Ben
de, "Karımı karın yapabilirsin kanka!" dedim sesim
titreyerek. Karım sessizce ve gözleri kapalı, zevk içinde bir eliyle
Hakan'ın sikini, diğer eliyle de saçlarını okşuyordu.
Hakan bana, "Yaparım tabii ki kanka,
ikimizin karısı olur yengem!" dedi. Ben tabii (Daha önce çok
yarak yedi, çok kişinin karısı oldu)
filan demedim.
Hakan karımın dolgun
memelerini kuvvetlice sıkıp yalamaya devam ediyor, arada elini karımın
amına atıyordu. Karım ise Hakan'ın ellerinin vücudunda
gezmesinden çok hoşlanıyordu. Ben de en yakın
arkadaşımın karımın tadına bakmasını
heyecanla ve tahrik olarak izliyordum.
Karım, "Hakancığım şunu
çıkartalım!" diyerek doğrulup Hakan'ın Boxerini
bacaklarından çıkarttı. Sonra da eğilip kankamın
sikinin başını yalamaya başladı. Hakan, "Offf
yengeee, esas senin dilin ateş ediyor!" dedi. Karım Hakan'ın
sikini arada ağzından çıkartıp yanağına sürtüyor,
"Odun gibi olmuş, bununla adam dövülür yaa!" diye şakalar
yapıyordu. Hakan, "Yenge, kız arkadaşım filan yok, çok
afedersin param olunca ayda bir orospulara gidiyorum, seks hayatım pek
renkli değil, ondan öyle!" dedi. Ben de içimden (Buldun kanka yeni
orospunu) dedim.
Hakan çok kalın olmayan, uzun, damarları
patlayacak gibi görünen, düzgün şekilli siki karımın
ağzındayken bir yandan benimle konuşuyor, bir yandan da karıma
iltifatlar yağdırıyordu. Karım diliyle masaj
yaptığı yarağı eliyle tutup, "Bu patlayacak
birazdan, gel gir içime!" dedi ve yan yatıp
sırtını Hakan'a döndü. Hakan, "Alışkın
değilim, patlayacak gerçekten!" deyip, karımı kendine çekip arkasından sikini amına
yavaşça soktu. Karımın yüzü bana dönüktü, bana gülümseyerek, "Ohhh
özlemişim gerçek erkeği!" dedi. Hakan da, "Yenge, Mustafa'nın yetişemediği yerde ben varım
artık, aç bırakmam seni merak etme!" dedi.
Karım hem poposunu Hakan'a ittiriyor, hem de bir eliyle
sikimle oynuyordu bana gülümseyerek. Hakan biraz daha karımın amını sikip durdu ve "İki dakika
soluklanalım. Susadım, mutfaktan su alayım!"
deyip ayağa kalktı. Benden taraftaki komodinin üzerinde küçük pet
şişede su vardı, "Kanka burada var!"
deyip ben de kalktım, suyu verdim. İkimiz ayakta yanyanayken karım
bize bakıp, "Kocalarıma bak, aslan gibiler!" dedi. Yatakta
oturarak önümüzde gelip bir eline benimkini, diğer eline Hakan'ın
uzun sikini aldı. Hakan'ın siki benimkine göre çok uzundu, neredeyse iki
katıydı. Yanyana çok komik olmuştu, karım kıyaslar
gibi yapınca hep beraber gülüştük.
Hakan gülümseyerek, "Adamlık bacak arasında
değil, bak kankama namusunu altıma yatırıyor, işte
gerçek adam!" dedi. Karım da, "Minik Mustafam!" deyip
sikimin ucunu öptü. Böyle arkadaşça dostça karımı siktirmek ilk kez nasip olmuştu. Çok güzel bir histi,
aşağılanmadan seksten zevk almak.
Karım sırt üstü
yatıp bacaklarını iki yana açtı ve Hakan'a, "Gel bak, asker arkadaşının namusu
nasılmış!" dedi. Hakan'ın yüzündeki gülümseme
gitmiş, hayvani bir ifade gelmişti. Hızla karımın
bacakları arasına girip sert ve hızlıca iterek uzun sikini karımın
amına soktu. Sert ama yavaş tempoyla
sikiyordu. Karım da, "Erkeğim, kocam, aşkım!"
diyor Hakan'ın kaslı pazularını sıkıyordu. Hakan
uzun sikini sertçe karıma geçirirken vücudu karımın göbeğine şak şak diye çarpıyordu. Ben de yanlarında yat yatmış izleyip 31 çekiyordum.
Hakan'ın sikme şekli çok farklıydı, hiç
hızlanmıyordu, sert kökleyip, belini dairesel hareket ettirip sikini
karımın amının içinde
çalkalıyordu. Karım da sanırım Hakan'ın
siki amının duvarlarını doldurup içinde farklı yerlere
temas ettikçe zevkten inliyordu. Ben de çok azmıştım, ama elime
boşalmak istemiyordum. Karıma, "Benden iyi mi sikiyor
aşkım?" dedim. Karım inlemelerinin arasında, "Hem
de çooooookkkkk çok iyi!" dedi. Hakan'ın yüzü
kıpkırmıızydı, ama tutuyordu kendini karım orgazm olmadan
önce boşalmamak için. Gerçek bir erkek, gerçek bir centilmendi
karımın bacakları arasındaki kankam.
Hakan'ın taktiksel sikişi karımı iyice
azdırmıştı, "Gelmek üzereyim, sen de içime boşal,
çıkma nolur!" dedi Hakan'a. Hakan
karımın bu sözleriyle yarağını karımın amında iyice sağ sol yaparak sikmeye
başladı. Karım gözlerini kısıp,
tırnaklarını da Hakan'ın sırtına geçirip sertçe
batırarak, "Acıma, sert sik!" diye
bağırdı. Hakan sırtının acısı
ve karımın sözüyle temposunu yükseltip kuvvetli ve hızlıca
sikerek, "Offfff!" diye boşalmaya başladı. Hakan boşalırken
karım da gerilerek ve dev gibi Hakan'ı üzerinden yatakta
kaldırıp, "Ayyyy!" diye çok yüksek
sesle çığlık attı.
Karım hep bağırır orgazm olurken, ama
avazı çıktığı kadar ilk kez
bağırmıştı. İkisi aynı anda gelmişti,
nadir çiftlerin yaşayabildiği uyumu yaşamışlardı.
Hakan sikini karımın amından çıkartmadan,
gözlerine bakıp, "Karım yaptım seni yenge!" dedi ve
dudaklarından öptü karımı. Karım da, "İyi ki tanımışım seni aşkım!"
dedi Hakan'a.
Birbirlerine sevgi dolu karşılıklı iltifatları bitince Hakan karımın
üzerinden kalktı ve "İkinize de çok teşekkür ederim!"
dedi. Karım nefes nefeseydi, "Erkeklerim benim!" dedi. Bana
bakıp, kalkmış sikimi işaret edip, "Gel senin de
keyfini yapalım, kalma öyle!" dedi. Karım sikildikten sonra ilk
kez kendini bana sunuyordu. Çok hoşlandım bu durumdan. Gerçekten de
karımı yakın arkadaşıma siktirmek
güzel bağlar kurmuştu aramızda. Bu güzel teklifle ben de
karımın bacakları arasına geçtim.
Sikimi karımın amına
sokmamla büyük bir ıslaklık hissettim sikimde ve
taşaklarımda. Hakan'ın dölleri akmıştı
karımın amından. Hakan'a, "Kanka, içerisi
göl olmuş!" dedim. Hakan da gülümseyerek, "Devrem, yengem
muslukları sonuna kadar açtı!" dedi. Karım ise
şaşkın şaşkın gülüyordu bu
konuşmalarımıza, ki bana, "Sen
girdin mi içime?" dedi. O an anladım ki
karım benim sert ama küçük sikimi içinde hissetmemişti. Hakan, uzun
ve odun gibi yarağıyla hem de sağ sol yapa yapa
karımın amını kocaman
genişletmişti. Karım, "Ay hiç yok gibi ya!" deyince
çok utandım, ama çok da tahrik oldum.
Hakan da yan yatmış eli
sikinde karımla bana bakıp gülüyordu. Aslında ben de Hakan'ın
taktiğiyle yavaş yavaş sağ sol daire çizerek sikmek
istiyordum karımı, ama karımın amı
kova gibi olmuştu, hem de döllü kova. Erkeklik
yarıştırmayı kafamdan atıp karımın
ıslak folloş amında gidip gelmeye
başladım. Ben sikerken, karım, Hakan'a, "Çalıştığın
yerde işler nasıl peki, kazancın nasıl?" diye sorular
sorup sohbet ediyordu. Benim ise sikim karımın amının
içinde kayboluyor, neredeyse bir boşluğu sikiyormuşum gibi oluyordu.
Sobbetleri sırasında, Hakan, "Devreme de
iş bulacağım, hafta başı patronla
konuşacağım!" dedi karıma. Ben duraksayınca karım bana
bakıp, "Sen devam et, zevkine bak canım!" dedi. Sanki tek
başımaymışım gibi karımın döl dolu
sikilmiş amına hızlı
hızlı pompalayarak boşaldım. Boşalırken ses
çıkartmadım, çünkü benden başka seks düşünen yoktu o anda.
Hareketlerim durunca, karım tekrar bana bakıp, "Bitti
mi miniğim? Boşaldın mı?" dedi. İçine
boşaldığımı bile anlamamıştı. "Bitti
canım, seni çok seviyorum!" dedim. Karım, "Ben de seni aşkım..." derken Hakan yatakta
doğrulup yumuşak sikini karımın ağzına verdi. Karımın
sözü yarım kalınca, Hakan, "Ya pardon,
ne diyordun yenge?" dedi. Karım Hakan'ın yarağını
ağzından çıkartıp, "Önemli
değil!" deyip beni dudaklarımdan öptü.
Bu güzel sikişten sonra üçümüz yatakta yatıp sohbet ettik. Karım yine ortamızda, bir eliyle
benim diğer eliyle Hakan'ın taşaklarıyla oynamaya devam
etti konuşurken. Karım, Hakan'a, "Aslan
gibi adamsın, bir gün evlensen bile bizim yatağımız
herzaman sana açık!" dedi. Hakan da, "Elbette yenge, siz
isteyin, benim ailem oldunuz artık!" diye yanıtladı.
Karım, "Ben duş alıp yemek
hazırlamaya devam edeyim!" deyip gidince, ben de asker
arkadaşımla sohbet ettim bol bol. Sikiş muhabbetini bırakmıştık,
Ankara'dan, şehir hayatından bahsediyorduk. Karımı orospu
yerine koymadan çok güzel eğlenceli ve düzgün seks yaşamıştık. Modern şehirliler gibi
olmuştuk. Hakan'a, "Kanka sen uykusuzsun, akşam
yemeğine kadar uyu!" deyip odadan çıktım. Ben de duş
alıp karıma yardım ettim yemek hazırlamasına...
Akşam olunca sofrayı kurup
Hakan'ı uyandırdım, "Hadi duş al da yemek
yiyelim!" dedim. Hakan, "Çok açım, duşu yemekten sonra
alayım!" dedi ve sadece Boxer giyip sofraya geldi. Yemeğimizi
yedik. Yemekten sonra Hakan duşunu aldı, karım da havluyla güzelce
kuruladı. Kurularken de, "Şu kaslara şu vücuda bak,
işe gitmeyecek olsan bir posta daha sikişirdik!" dedi karım.
Hakan'ın siki kalkmıştı, ama, "Yenge bütün gece ayakta
oluyorum, işe yorgun gitmeyeyim, beni
bağışla. Yarın sabah tekrar gelirim eğer isterseniz!"
dedi. Ben de, "Ayıp ettin kanka, ev senin, yatak senin, yengen senin,
hep gel!" deyip, yedek anahtarı da vererek Hakan'ı işe
uğurladık.
Gece laptopta dizi izledik karımla. Karım, Hakan'ın
ne kadar beyefendi bir insan olduğunu, erkekliğinin de ne kadar güzel
olduğunu anlattı hep. Başka zaman olsa bozulurdum, ama ilk kez
gururum kırılmadan karımı siktirmek
beni çok mutlu etmişti. Dizi bitince yatağımıza yatıp
biraz daha konuşup uyuya kaldık...
İkimiz de dün akşamki seksten çok zevk
almış olduğumuz için öyle derin uyumuşuz ki,
ben sabaha karşı üzerimizdeki örtünün
açıldığını yatak aniden hareket edinde anladım.
Perdenin yanından ışık süzülüyordu, Hakan yatağın
kenarına oturmuş, pantolonunu çıkartıyordu. Doğrulup,
"Günaydın kanka, hoşgeldin!" dedim. Hakan
başını çevirip, "Günaydın devrem!" dedi, Boxeri
de çıkartıp yatağa yattı. Yine aramızda
kalmış karım halen uyuyordu. Ben, ne olacak diye bakarken, Hakan
karıma sarılıp gözlerini kapatır kapatmaz uyudu. Ben
uyuyamadım, bir iki saat kadar yatakta döndüm durdum...
Sabah 8'e doğru kalktım,
kahvaltıyı hazırlamak için. Yumurtaları çıkardım,
çayı koydum. Sofrayı hazırlarken yatak odamızdan şak
şak şak sesler gelmeye başladı. Odaya bakmaya
gittiğimde, karım yatakta domalmış, Hakan arkasında
uzun sikini yine aynı yavaş ama sert tempoyla karımın amına saplıyordu. "Uyanmışsınız!"
dedim, ama ikisi de cevap vermedi. "Günaydın karıcığım!"
dedim. Karım, "Iımmhhh!" diye mırıldandı.
Karım domalmış sikilirken, Hakan kökledikçe karımın yuvarlak
bembeyaz kocaman memeleri sallanıyor, götünün yanakları her darbede
dalgalanıyordu.
Hakan'ın yüzünde yine hayvani bir ifade vardı,
bana bakıp, "Kanka, sen yengemi sikmiyor musun hiç, daracık
kalmış amı!" dedi. Bir şey
diyemedim, bana bol gelen karımın amı
Hakan'a dar geliyordu. Yanlarına yaklaşınca Hakan'ın
sırtının yara içinde olduğunu gördüm, dün karım tırnaklarıyla
çok fena çizmişti. Hakan yine bana bakarak önünde domalmış olan
karımın saçlarını kavrayıp eline doladı.
Karım, "Offf erkeğimmm, devam et!" dedi. Karımın
kafası yukarı kalkınca beni gördü ve "Konsantre
olamıyorum, biraz içeri gider misin!" dedi. Hakan da eliyle git
anlamında işaret edip, "Yengemi mutlu edelim, sen git kanka!"
dedi.
Kıskanarak da olsa ikisini kırmamak için
mutfağa geri döndüm. İki dakika geçmedi, karım,
"Hayvansın Hakan!" diye bağırdı. Ne oldu acaba
diye sessizce odanın kapısına yaklaşınca, Hakan
aynı pozisyonda sikini karımın götüne sokmuştu. Karım
hırslı hırslı konuşuyor, "Sik götümü hayvan, acımadan sik, arkadaşının
karısının götünü sik!" diyordu. Karımın içindeki
azgın fahişe geri gelmişti. Hakan ise sessizce götünü sikiyordu
karımın, ben de kapıdan izliyordum karımın götünün
sikilmesini...
Karım bir ara, "Dizlerim tutmuyor!" deyip
sırt üstü yatttı, bacaklarını elleriyle tutarak iyice
havaya kaldırdı ve "Aynı yerden
devam et!" dedi. Hakan da ite ite tekrar uzun siki kaybolana dek
karımın götüne soktu. Ben de çok heyecanlanmıştım,
sikimi pijamamdan çıkartıp okşamaya başladım. Okşarken
de hafif inleyince beni kapıda fark ettiler. Karım bana, "Dayanamadın,
bekleyemedin değil mi? Bunun zevki çok başka, rahat olmak için seni mutfağa
yollamıştım!" dedi. Hakan da bana bakıp, elleriyle (Ne
yapayım, kusura bakma) der gibi işaret yaptı. Bir yandan da
karımın götüne saplamaya devam etti sikini.
Karım bana, "Yanıyor ateş gibi içimde,
çok güzel ama orgazm olamıyorum, yardım eder misin?" dedi.
Anladım, amını yalamamı istiyordu.
Götünde en yakın arkadaşımın yarağı varken
karım amını yalatacaktı bana.
Hakan, "Hadi kanka gel!" deyince, aslında bunda kırılacak
bir şey olmadığını, seksten hep birlikte zevk
aldığımızı ve bunu gururumu kırmadan
yaptığımızı düşündüm. Karıma
yaklaşıp eğildim, klitorisini
ağzıma alıp dilimle bastırmaya başladım.
Hakan da çok hoşlanmıştı bu
yaptığımdan. "Kanka sen işini biliyorsun!"
diyerek karımın bacaklarını iki eliyle geri
bastırıp götünü iyice açıp yarağını derin derin
sokarak sikmeye devam etti. Karım zaten zevkten kıvranıyordu, "İçim
kaşınıyor, çişim geldi gibi, çok fena yaptınız beni
erkeklerim!" diye inliyordu. Beni de erkeği olarak görmesi gururumu
okşamıştı. Hakanın siki
burnumun dibindeyken karımın amının
üstünü yalamak ayrı bir heyecandı.
Karım iki taraflı aldığı zevkle elleriyle
başımı tutup saçlarımı çeke çeke vücudu kasılarak
orgazm olmaya başladı. Kasılmaları belki bir dakika sürdü. Orgazmının
bu kadar uzun sürdüğünü hiç görmemiştim.
Karımın orgazmı bitince Hakan sakince sikini karımın
götünden çıkarttı, "İyi misin yenge?" dedi.
Karımın göt deliği kocaman açık, bacakları havada, "Bundan
iyi olamazdım!" dedi. Hakan, "İyi, ben işeyip geleyim!"
dedi, banyoya gitti.
Bu arada ben ayaktaydım ve benim sikim
de kazık gibi olmuştu. Karım doğrulup beni yanına
çekiştirdi ve sikimi yalamaya başladı. Hakan banyoda işemiş,
sikini de yıkayıp gelmişti. Karım ikimizi
yanyana ayakta durdurup sırayla siklerimizi yalamaya başladı. "Aslan
kocalarım, erkeklerim benim!" diye övdü bizi. Hakan da bana çak
yaptı. Karım benimkini ağzına alınca tamamı
ağzında kayboluyor, ama hakanınkinin yarısı ancak
giriyordu...
Karım bir ara Hakan'ın sikini ağzından
çıkarıp, "Önce kim geliyor?" dedi
gülerek. Hakan, "Ben bittim yenge, dayanamam artık!" deyip
fışkırtmaya başladı döllerini. Siki her
kasıldığında basınçla dölü karımın yüzüne
saçlarına geliyordu. Sanırım dokuz kez bu şeklide
kasıldı. Dokuzuncuda karımın artık dölle kaplı
yüzüne bakmaya ben de dayanamayıp
karımın ağzına verip boşaldım. Ağzından
çıkartmadım boşalırken. Am sikmekten daha zevkliymiş
karımın ağzına boşalmak. Karım sikimin ucunu
emdikçe daha zevkle akıtıyordum ağzının içine.
Boşalmam bitince sikimi çektim. Karım bana
bakıp yutkundu, tüm döllerimi yutmuştu. İkimizin
de sikinin ucuna birer öpücük kondurdu. Hakan da bu görüntüden çok memnun
olmuştu. Karımı kolundan tutup kaldırdı, "Seni
yıkayayım yenge!" diyerek kucağına alıp banyoya
götürdü. Ben de çayları koymaya mutfağa gittim. Ben çayları
koyarken banyoda kankam karımın amına
bir kez daha koydu. 15 dakika kadar sonra bornozlarla geldiler. Aç kurtlar gibi
kahvaltımızı yaptıktan sonra Hakan odaya gidip yattı, uyudu...
Akşam Hakan işe
giderken, "Patronla konuşacağım iş meselesi
için!" dedi. Ankara'ya taşınmıştık,
kirayı bir yıllık ödemiştik, karımın yiyeceği
yarağı bulmuştuk, ben de artık karımı sikiyordum,
tek eksik iş kalmıştı :)
(Mustafa)
Bu hikayenin şimdiye kadar yayınlanan bölümleri: Karımda Ne Orospuluklar Varmış!
18+ YASAL UYARI:
Fantastik Seks Hikayeleri sitesi 18 yaşından büyükler için Seks Hikayeleri içermektedir.
18 yaşından küçük iseniz veya bulunduğunuz ülkede Fantastik Seks Hikayesi okumak
kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!
ÇEREZ (COOKIE) POLİTİKASI:
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır.
Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.
Powered by w3.css
Copyright ©
All rights Reserved. The Netherlands. Contact E-Mail: